Yazar "Yavuz, Orhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 24
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 17. yüzyıl saz şâiri Âşık Ömer üzerine bazı mülâhazalar(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2003) Karasoy, Yakup; Yavuz, Orhan17. yüzyıl saz şâiri âşık Ömer’in doğum yeri hakkında bilim adamlarının farklı görüşleri ele alınarak şâirin gerçek doğum yerinin Konya’nın Hadim ilçesine bağlı Gezlevi (yeni adı Korualan) olduğu belgelenmeğe çalışılmıştır. Ayrıca şâirin Divanının nüshaları tanıtılmış ve Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te Rıza Fazıl’ın yayınladığı “Âşık Ömer” adlı çalışma ile Sadettin Nüzhet Ergun’un “Âşık Ömer” adlı eseri karşılaştırılmış ve bir Cönk’te yer alan 27 şiiri bilim dünyasına kazandırılmıştır.Öğe Âşık Ömer Divanı’na Katkılar VII(Selçuk Üniversitesi, 2020) Yavuz, Orhan; Küçükballı, Fatih NumanÂşık Ömer 17. yüzyılda yaşamış önemli bir halk şairi olarak bilinmektedir. Şiirleri incelendiğinde onun sadece halk şiiri tarzında değil, aynı zamanda divan şairleriyle boy ölçüşecek seviyede aruzla şiirler yazdığı anlaşılmaktadır. Âşık Ömer, şiirlerinin sanatsal güzelliği ve Türk edebiyatı tarihindeki ününe oranla hak ettiği seviyede araştırma konusu olmamıştır. Şiirleriyle ilgili en kapsamlı çalışma henüz on yıl kadar önce yapılmış ve bu çalışmada 1455 şiir yer almıştır. Bu 1455 şiir, Âşık Ömer’in divanının altı farklı nüshası karşılaştırılarak ve daha önce yayımlanan şiirler taranarak bir araya getirilmiştir. Şairin manzumelerinin bu kadarla sınırlı olmayıp iki bini aştığı tahmin edilmektedir. Alanın uzmanlarının malumudur ki neredeyse her mecmua ve cönkte Âşık Ömer’e ait şiirlere rastlamak mümkündür. Yakup Karasoy ve Orhan Yavuz’un 2010 yılında Âşık Ömer Divanı’nı yayımlamasından sonra cönk ve mecmualardaki şiirlerden hareketle Âşık Ömer Divanı’na katkı mahiyetinde çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu doğrultuda şu ana kadar altı çalışma yapılmış ve bu altı çalışmada toplam 148 yeni şiir tespit edilmiştir. Bu makale Âşık Ömer Divanı’na katkı olarak hazırlanan çalışmaların yedincisidir. Çalışmamızda iki farklı mecmua taranmıştır. Mecmualardan biri Millî Kütüphane Abdullah Öztemiz koleksiyonunda 06 MİL YZ A 2623, diğeri ise Edirne Selimiye Yazma Eserler Kütüphanesi’nde 22 Sel 2207/2 numara ile kayıtlıdır. Millî Kütüphane Abdullah Öztemiz koleksiyonunda bulunan mecmua ilk defa tarafımızdan okunmuştur. Edirne Selimiye Yazma Eserler Kütüphanesi’ndeki mecmua üzerine ise daha önce bir yüksek lisans çalışması yapılmıştır. Bu mecmuanın yazısı oldukça kötüdür. Söz konusu yüksek lisans çalışmasında Âşık Ömer’ ait şiirlerde çok sayıda okuma yanlışı vardır. Tezin sonunda yer alan tıpkıbasımdan faydalanılarak Âşık Ömer kaydı olan şiirler tarafımızdan yeniden okunmuştur. Bu iki mecmuada Âşık Ömer’e ait toplam 70 şiir bulunmaktadır. Bu 70 şiirin 47 tanesi Âşık Ömer Divanı’nda mevcut olup 23 tanesi ise yer almamaktadır. Âşık Ömer Divanı’yla ortak şiirlerde kelime düzeyinde varyantlaşmalar vardır. Genel olarak mecmualardaki şiirlerde eksiklikler bulunmaktadır. Ortak şiirlerde Âşık Ömer Divanı’nda olmayan sadece bir dörtlük tespit edilmiştir.Öğe Bir atta mandibulada ossifiye fibrom olgusu(2011) Arıcan, Mustafa; Ortatatlı, Mustafa; Erol, Hanifi; Kanat, Özgür; Yavuz, OrhanBu vakada Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Kliniğine getirilen 7 yaşlı, 300 kg ağırlığında, dişi bir Rahvan atta sağ ramus mandibula'da bulunan ossifiye fibrom olgusunun klinik, radyolojik, laboratuar ve histo-patolojik bulguları sunuldu.Öğe Bir köşekte (C. dromedarius) nutrisyonel kardiyomiyopati(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2016) Yavuz, Orhan; Kanat, ÖzgürBu çalışmada Türkiye’de ilk kez 1.5 aylık dişi bir köşekte (deve yavrusu) (C. dromedarius) nutrisyonel kardiyomiyopati olgusunun makroskobik ve mikroskobik bulguları tanımlandı. Konya ili, Karatay İlçe Belediyesi, Hayvanat Bahçesi’nde ölü olarak bulunan deve yavrusunun nekropsisinde, sol epikardda daha belirgin olmak üzere her iki ventrikül ile interventriküler septumda solgun, beyazımsı renkte alanlara rastlandı. Akciğerler oldukça hacimli ve koyu kırmızı renkte, trake ve bronşlarda köpüklü sıvı vardı. Mediastinal ve bronşiyal lenf düğümlerinde büyüme, karaciğerde konjesyon ve tiroid bezinde büyüme gözlendi. Mikroskobik incelemede kalp kasında, hiyalin dejenerasyonu, zenker nekrozu ve yaygın kalsifikasyon, akciğerde konjesyon ile alveollerde yaygın ödem vardı. Karaciğerde hafif hiperemi, bağırsaklarda lamina epitelyaliste dejenerasyon ve deskuamasyon, propriyada nötrofil ve eozinofil granülosit infiltrasyonu gözlendi. Tiroid folliküllerinin epitellerinde hiperplaziye bağlı papiller uzantılar dikkati çekti. Bu bulgular ışığında deve yavrusunda ve/ veya annesindeki beslenme yetersizliği sonucunda beyaz kas hastalığı ve buna bağlı akciğerde dolaşım bozukluğu şekillendiği kanaatine varılarak, özellikle hayvanat bahçeleri gibi kapalı ortamlarda bakılan hayvanlara ilave vitamin ve mineral takviyesi yapılmasının uygun olacağı önerilmiştir.Öğe Bir köşekte (C. dromedarius) nutrisyonel kardiyomiyopati(2016) Özdemir, Özgür; Çiftçi, Mustafa Kemal; Hatipoğlu, Fatih; Ortatatlı, Mustafa; Yavuz, Orhan; Kanat, ÖzgürBu çalışmada Türkiye'de ilk kez 1.5 aylık dişi bir köşekte (deve yavrusu) (C. dromedarius) nutrisyonel kardiyomiyopati olgusunun makroskobik ve mikroskobik bulguları tanımlandı. Konya ili, Karatay İlçe Belediyesi, Hayvanat Bahçesi'nde ölü olarak bulunan deve yavrusunun nekropsisinde, sol epikardda daha belirgin olmak üzere her iki ventrikül ile interventriküler septumda solgun, beyazımsı renkte alanlara rastlandı. Akciğerler oldukça hacimli ve koyu kırmızı renkte, trake ve bronşlarda köpüklü sıvı vardı. Mediastinal ve bron- şiyal lenf düğümlerinde büyüme, karaciğerde konjesyon ve tiroid bezinde büyüme gözlendi. Mikroskobik incelemede kalp kasında, hiyalin dejenerasyonu, zenker nekrozu ve yaygın kalsifikasyon, akciğerde konjesyon ile alveollerde yaygın ödem vardı. Karaciğerde hafif hiperemi, bağırsaklarda lamina epitelyaliste dejenerasyon ve deskuamasyon, propriyada nötrofil ve eozinofil granülosit infiltrasyonu gözlendi. Tiroid folliküllerinin epitellerinde hiperplaziye bağlı papiller uzantılar dikkati çekti. Bu bulgular ışığında deve yavrusunda ve/ veya annesindeki beslenme yetersizliği sonucunda beyaz kas hastalığı ve buna bağlı akciğerde dolaşım bozukluğu şekillendiği kanaatine varılarak, özellikle hayvanat bahçeleri gibi kapalı ortamlarda bakılan hayvanlara ilave vitamin ve mineral takviyesi yapılmasının uygun olacağı önerilmiştir.Öğe Comparison of Thermographic Imaging and Other Diagnostic Techniques in Diagnosis of Cattle with Laminitis(UNIV FED RIO GRANDE DO SUL, 2018) Arican, Mustafa; Hatipoglu, Fatih; Erol, Hanifi; Kanat, Ozgur; Yavuz, Orhan; Parlak, Kurtulus; Koc, OsmanBackground: Lameness results in major economic losses on dairy farms. The proportion of lameness in cows are between 4-55%, the origin of 90% lameness are caused by foot diseases. Hoof abnormalities such as laminitis are major contributors to lameness. Aim of the study, compared with thermographic imaging (IRT) and radiographic, magnetic resonans (MR), computer tomography (CT), histopathological analysis on the diagnosis of laminitis. Materials, Methods & Results: Preliminary, the animals (20 Holstein-Fresian) were selected by lameness examination for evaluation of the for any obvious signs of disease. The animals were examined when rising and walking of the free stalls. Walking was very painful and clinical symptoms of general distress become present for laminitic group. The cows were scored on a 1 to 5 scale for their locomotion (1 = normal locomotion; 5 = severely lame). Thermographic examinations were performed the all animals after the routine clinical examination methods. The infrared images were taken from the dorsal view of all hooves to monitor the temperature of coronary band. All images were scanned using a hand-held portable infrared camera (Wahl, Thermal Imager HSI3000 Series), which was calibrated to ambient temperature and absorptive conditions. Incentives radiological examinations, dorso-palmar and latero-medial shooting was done for using of (Regius Model 110 Konica, Minolta) 70 kV and 30 mAs for each claws. MRI images of all isolated digits were performed at the Department of Radiology, by using Siemens Symphony Erlangen, Germany. Continuous series of transversal, sagital and dorsoplantar scan were obtained from all digit. Computer tomography (CT), isolated digits were performed at the Imaging Department of Radiology, by using Siemens Symphony Erlangen, Germany. CT scanner was used to obtain contiguous slices from the region of the proximal sesamoid bones to the toe. Anterior side (laminar and perilaminar tissues) of the claws was uncovered with electric wheel. Tissue samples were taken 10% buffered formaldehyde solution after establishing a routine laboratory procedure following the prepared paraffin blocks 5 micrometers thick sections with hematoxylineosin dye method according to the staining. It was finally examined by light microscopy. The computer soft ware of the infrared thermal camera showed increased local temperature, by 0.5-1.5 degrees C, between the normal and suspected regions for laminitic cases. Clinically, animals suspected of laminitis were showed general stiffness, lameness during walking difficulty. Examination of the claws was demonstrated of rings and plump appearance was evident in paries ungulae. The main damage was seen during trimming of the sole from no hemorrhages or discoloration of control group. The transversal MRI images provided excellent depictions of anatomical structures when compared to their corresponding pictures. Identifiable anatomic structure was labeled on the line drawings of the limb sections and on the corresponding CT images. Twenty out of 30 claws (65%) were shown laminitis statistical with histopathological examination. In histopathological examination; mononuclear cells and neutrophil granulocytes infilrations and edema, haemorrhagia, mild hyperemia in the lamellar region was remarkable in laminitic cases. Discussion: As a results, thermographic examination may have potential as a detection tool for laminitis. MR transversal images provided excellent depiction of anatomical structures and many biometric research in the bovine hoof can be easily investigated. The usefulness of IRT, MRI, CT in evaluating laminitis in the acute patient remains stil open. The use of diagnostic techniques during the initial active phase of laminitis as a means to increase the understanding of the disease and also serves as a justification for the development of an experiment involving live cows induces laminitis.Öğe CONTRIBUTIONS TO DIWAN OF GEVHERI(SELCUK UNIV, INST TURKISH STUDIES, 2017) Karasoy, Yakup; Yavuz, Orhan; Yilmaz, IbrahimGevheri is a minsterel who is supposed to lived in the 17th century. Gevheri has an exceptional statue among the Turkish minstrels. The influence of him on the following poet is quite large. There is no separate diwan of Gevheri. Sukru Elcin was created a diwan by gathering the poems of Gevheri which are in conks and manuscripts. In this study, it will be focused on unpublished poems of Gevheri in a conk (the handbook which includes folk poems) in Harid Fedai's private library. With this work, Gevheri's 54 unpublished poems will be presented to scientific community for the first time. Thus, 54 poems have been added to the Diwan of Gevheri-including 945 poems with its annexes-which is previously published by Sukru Elcin. We present these poems to the attention of Turcology researchers -notably folklorists-Öğe Contributions to the Old Anatolian Turkish Vocabulary from the Work of Erzurumlu Darir Named Siretu'n-Nebi(SELCUK UNIV, FAC LETTERS, 2017) Yavuz, Orhan; Kucukballi, Fatih NumanErzurumlu Mustafa Darir is one of the most famous authors in the 14th century. His reputation comes from Siretu'n-Nebi and his role in transforming Mamluk Qypchaq into Oguz Turkic. Darir's Siretu'n-Nebi is prepared by compiling and translating the works of various Arabic prophetic biography authors. The work, which has been written as a mixture of poem and mostly prose is quite remarkable with its six volumes. The big volume of the book has also contributed to the Turkish vocabulary to a great extent. Having literary skills and dominance on Turkish language, Darir used a wide variety of vocabulary in Siretu'n-Nebi. Various words have been preferred for the same term in this book. Such a work of big-volume in simple Turkish deserved to be examined in terms of vocabulary. Therefore, we aimed to contribute to Old Anatolian Turkish by reviewing the first four volumes of Siretu'n-Nebi. "Taniklariyla Tarama Sozlugu" (Scanning Dictionary with Witnesses), which keeps its importance as the most comprehensive dictionary in Turkish vocabulary, has been used as a benchmark.Öğe Erzurumlu Darîr’in Sîretü’n-Nebî adlı eserinden Eski Anadolu Türkçesinin söz varlığına katkılar(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2017) Yavuz, Orhan; Küçükballı, Fatih NumanErzurumlu Mustafa Darîr, 14. yüzyılın en ünlü edipleri arasında yer almaktadır. Onun ünü, Memluk Kıpçakçasının Oğuzcalaşmasındaki rolünden ve Sîretü’n-Nebî adlı eserinden kaynaklanmaktadır. Darîr’in Sîretü’n-Nebî’si çeşitli Arap siyercilerin eserlerinden istifade edilerek hazırlanan hem tercüme hem de telif bir eserdir. Manzum ve mensur karışık (büyük bir bölümü mensur) olarak kaleme alınan eser, altı ciltlik hacmiyle oldukça dikkat çekicidir. Eserin hacminin fazlalığı, esere söz varlığı açısından da büyük bir zenginlik kazandırmıştır. Darîr, edebî yeteneği ve Türkçeye hâkimiyeti sayesinde Sîretü’n-Nebî’de çok çeşitli bir kelime kadrosu kullanmıştır. Eserde aynı kavram için birbirinden farklı kelimelerin tercih edildiği görülmüştür. Sade Türkçeyle yazılmış böylesi hacimli bir eserin söz varlığı açısından incelenmesi gerekmekteydi. Dolayısıyla biz de bu çalışmada Sîretü’n-Nebî’nin ilk dört cildini taramak suretiyle Eski Anadolu Türkçesinin söz varlığına katkı yapmayı amaçladık. Bu hususta da Eski Anadolu Türkçesinin söz varlığıyla ilgili en kapsamlı sözlük olma özelliğini hâlâ koruyan Tanıklarıyla Tarama Sözlüğü’nü ölçüt aldık.Öğe Ferec Ba'deş-Şidde'de iki hikaye üzerinde bir gramer denemesi(Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 1994) Yavuz, Orhan[Abstract not Available]Öğe Gevherî Divanı’na katkılar(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2017) Karasoy, Yakup; Yavuz, Orhan; Yılmaz, İbrahimGevherî, 17. yüzyılda yaşamış olduğu tahmin edilen bir halk ozanıdır. Türk saz şairleri arasında müstesna bir yeri olan Gevherî’nin kendisinden sonra gelen saz şairleri üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Şairin elimizde müstakil bir divanı mevcut değildir. Cönklerde ve yazmalarda yer alan şiirlerinin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir “divan” Şükrü Elçin tarafından bilim dünyasına sunulmuştur. Bu araştırmada aslı Harid Fedai’nin şahsî kütüphanesinde bulunan bir cönkte yer alan Gevherî’ye ait yayımlanmamış 54 adet manzume ilk defa bilim âlemine sunulacaktır. Böylece Şükrü Elçin tarafından yayımlanan ve ekleriyle birlikte 945 şiirden oluşan Gevherî Divanı’na 54 şiir daha ilave edilmiş olmaktadır. Bu manzumeleri başta halk edebiyatçıları olmak üzere Türklük Bilimi araştırmacılarının dikkatine sunuyoruz.Öğe Hemorrhagic bowel syndrome in a holstein cow - case report(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2012) Ciftci, M. Kemal; Yavuz, Orhan; Hatipoglu, Fatih; Ozdemir, OzgurIn this report, hemorrhagic bowel syndrome (HBS) was defined pathologically for the first time in Turkey in a Holstein dairy cow. It was reported that a 4-year-old cow died suddenly with symptoms of loss of appetite, decreased milk yield, dehydration, and abdominal bloating in a dairy farm. Grossly, serosa of jejunum was observed with dark red color and its lumen was completely filled with blood clots. Some parts of jejunum lumen were narrowed due to submucosal and intramural bleeding. Microscopically, necro-hemorrhagic enteritis, and eosinophilic granulocyte and mononuclear cell infiltrations with extensive submucosal hemorrhages were observed. In addition, Gram-positive, rod-shaped and endospore-forming bacteria were seen intensively around of bleeding areas in the lamina propria. The death was concluded to be associated with HBS by macroscopic and microscopic findings, characteristic for the syndrome and in accordance with the literature evaluating this case. HBS causes significant losses in dairy cattle in many countries of the world. This report aimed to point out the importance of the topic, which is the first case report of HBS in Turkey, where dairy cow enterprises are growing rapidly.Öğe Öğe Holstein ırkı bir inekte hemorajik bağırsak sendromu: olgu sunumu(2012) Çiftçi, M.Kemal; Yavuz, Orhan; Hatipoğlu, Fatih; Özdemir, ÖzgürBu raporda Holstein ırkı sütçü bir inekte hemorajik bağırsak sendromu (HBS) ülkemizde ilk defa patolojik olarak tanımlandı. Süt sığırcılığı yapılan bir işletmede 4 yaşlı, Holstein ırkı bir ineğin iştahsızlık, süt veriminde azalma, dehidrasyon ve karın bölgesinde şişkinlik belirtileri sonucu aniden öldüğü bildirildi. Makroskobik incelemelerde jejunum serozası koyu kırmızı renkteydi. Bazı bölümlerde lümenin kan pıhtısı ile tamamen dolu olduğu, bazı bölümlerinde ise intramural kanamalara bağlı bağırsak lümeninde daralmalar şekillendiği dikkati çekti. Mikroskobik olarak jejunumda nekrohemorajik enteritis, mononükleer hücre ve eozinofil granulosit infiltrasyonları ile submukozada geniş kanamalar gözlendi. Ayrıca lamina propriyada kanama alanları çevresinde yoğun şekilde Gram-pozitif, çomak şekilli ve sporlu bakteriler görüldü. Sunulan bu olguda hastalık için karakteristik makroskobik ve mikroskobik bulgular, literatür bilgileri ile birlikte değerlendirilerek hayvanın ölüm sebebinin HBS olduğu kanısına varıldı. Son yıllarda dünyanın birçok ülkesinde sütçü sığırlarda önemli kayıplara neden olan HBS, süt verimi yüksek sığırcılık işletmelerinin hızla artmakta olduğu Türkiye’de ilk olarak bu raporla bildirilmiş ve konun önemine dikkat çekilmiştir.Öğe Immunohistochemical studies on infectious laryngotracheitis in the respiratory tract lesions in naturally infected laying hens(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2018) Yavuz, Orhan; Ozdemir, Ozgur; Aras, Zeki; Terzi, FundaIn this study, naturally infected by Gallid Herpesvirus type-1 in laying hens to be diagnosed by pathological and PCR methods. Sixty pieces of hens were collected in coops from Central Anatolia region. After necropsy, routine pathological processes were applied to the trachea/larynx, sinuses, lungs and air sacs. All organs were also stained by immunoperoxidase method, and PCR methods were applied to formalin fixed paraffin embedded (FFPE) tissues. Immunohistochemically, the positivities were seen in trachea/larynx (78.3%), sinuses (61.6%), lungs (45%) and air sacs (50%). Positive reactions were observed, in mucous and gland epithelia especially located at intracytoplasmic and rarely intranuclear. PCR positivity was observed in the trachea/larynx in 15 (25%) cases, in infraorbital sinus in 11 (18.3%) cases, in lungs in 8 (13.3%) cases and in air sacs in 6 (10%) cases following the tests performed. Following these results, it is easily concluded that histopathology and immunoperoxidase method can usable for diagnosing of the ILT. However, PCR results made by FFPE tissues showed that this method is not adequate to diagnose the ILT alone.Öğe Kansu Gavri'nin Arapça divanı(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2012) Yavuz, Orhan; Kafes, MahmutBu çalısmada son Memlük Sultanı Kansu Gavrî’nin stanbul Millet Kütüphanesi Ali Emîrî Efendi Bölümü, Arabî Nu: 4639’da kayıtlı bulunan Arapça Divanı üzerinde durulmustur. Önce Gavrî’nin eserleri, sonra da söz konusu Divan’ın içindeki siirler ve konuları hakkında bilgiler verilmistir. Ayrıca Arapça siirlerin tamamı Türkçeye tercüme edilmistir.Öğe Konya ve Afyon bölgesindeki ticari tavuk işletmelerinde marek hastalığının histopatolojik ve immunohistokimyasal yöntemlerle araştırılması(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2014) Yavuz, Orhan; Erer, HüdaverdiBu çalışmada Afyonkarahisar ve Konya illeri çevresinde bulunan yumurtacı tavuk işletmelerinde Marek Hastalığının patolojk ve immunohistokimyasal yöntemlerle araştırılması amaçlandı. Çalışmada 11 farklı işletmeden 5 – 17 haftalık, 150 tavuk kullanıldı. Patolojik ve immunohistokimyasal araştırmalar için perifer sinirler, karaciğer, dalak, böbrek, kalp, akciğer, bursa Fabricius, beyin, bezli mide, deri ve bağırsak parçaları alındı. İmmunsitokimyasal incelemeler için perifer kandan alınan frotiler ile karaciğer, dalak ve böbreklerden alınan tuşe preparatlar indirekt immunperoksidaz yöntemiyle boyandı. Histopatolojik incelemelerde viseral organladaki lezyonlar hafif (+), orta (++) ve şiddetli (+++) olmak üzere ayrı ayrı skorlandı. N. ischiadicus lezyonları ise A-Tipi, B-Tipi ve C-Tipi lezyon olarak skorlandı. Klinik olarak bacak, kanat ve boyunda felçler ile balerin oturuşu gözlendi. Makroskobik bulgular çoğunlukla iç organlarda gözlenen tümöral oluşumlardan ibaretti. Tümöral oluşumlardan dolayı organların birkaç kat büyüklüğe ulaştıkları, aynı zamanda solgun ve açık renkte oldukları gözlendi. Bu tümöral yapıların tek ya da çok sayıda ve sarımsı – beyaz renkli odaklar şeklinde oldukları dikkati çekti. Mikroskobik incelemelerde ise iç organlarda genelde lenfositler, lenfoblastlar ve tek tük plazma hücrelerinden oluşan tümöral yapılar belirgindi. Daha şiddetli olgularda diffuz dağılımlı tümöral oluşumlar dikkati çekti. N. ischiadicusta 11 olguda A-tipi lezyonu gözlenirken, 18 olguda B-Tipi lezyon ve 89 olguda C-Tipi lezyon gözlendi. Klinik ve patolojik bulgularla 150 hayvandan 145'sinde Marek Hastalığı bulguları tespit edilmiştir. İmmunohistokimyasal boyamalarda 60 olguda çoğunlukla intrasitoplazmik, daha az da intranüklear ve serbest pozitif reaksiyonlar gözlendi. İmmunositokimyasal boyamalarda ise 119 olgudan perifer kanda pozitif reaksiyon belirlenmemesine rağmen, dalak ve karaciğer tuşe preparatlarında 29 olguda pozitif reaksiyon gözlendi. Klinik, makroskobik ve mikroskobik bulgular beraber değerlendirildiğinde Marek Hastalığı'nın uygulanan bilinçli aşılamalar sayesinde Afyonkarahisar ve Konya illerinde hafif şiddetli seyrettiği ortaya konmuştur. Hastalık teşhisi için klinik, makroskobik ve mikroskobik bulgular teşhis koymaya yardımcı birer yöntemi oldukları kanısına varılmıştır.Öğe Nüvisi ve "Şehrengiz-i İstanbul" u(2006) Karasoy, Yakup; Yavuz, OrhanKlasik Türk edebiyatı, nazım türleri bakımından oldukça zengindir. Şehrengizler bu nazım türlerinin çeşitliliği içerisinde oldukça önemli bir yer tutarlar. Bu çalışmada, önce eski Türk edebiyatı türlerinden şehrengizlerin tanımı yapılmaya çalışılmış; daha sonra şimdiye kadar bir şehrengizi olduğu bilinmeyen, kendisinin sadece birkaç beytinden başka manzumesine rastlanmayan şair Nüvîsî ile onun 166 beyitten oluşan mesnevi tarzında yazılmış İstanbul Şehrengizi tespit edilerek bilim âleminin istifadesine sunulmuştur.Öğe Nüvîsî ve “Sehrengîz-i İstanbul”u(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2006) Karasoy, Yakup; Yavuz, OrhanKlasik Türk edebiyatı, nazım türleri bakımından oldukça zengindir. Şehrengizler bu nazım türlerinin çeşitliliği içerisinde oldukça önemli bir yer tutarlar. Bu çalışmada, önce eski Türk edebiyatı türlerinden şehrengizlerin tanımı yapılmaya çalışılmış; daha sonra şimdiye kadar bir şehrengizi olduğu bilinmeyen, kendisinin sadece birkaç beytinden başka manzumesine rastlanmayan şair Nüvîsî ile onun 166 beyitten oluşan mesnevi tarzında yazılmış İstanbul Şehrengizi tespit edilerek bilim âleminin istifadesine sunulmuştur.Öğe Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’nun “Karaca Oğlan” adlı eserinin bilimsel eleştirisi(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2005) Yavuz, OrhanBu çalışmada, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu nun 1030 sayfalık Karaca Oğlan adlı kitabı; anlatım bozuklukları, cümle kusurları, bilgi yanlışları; vezin, redif, kafiye, anlam hataları; metin tespiti ve tamiri ile özellikle sözlük kısmının, sözlük tertip usulüne göre hazırlanıp hazırlanmadığı hususları dikkate alınarak incelenmiştir.