Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "İpek, Muzaffer" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinden seçilen bazı dut (Morus spp.) genotiplerinin moleküler karakterizasyonu
    (Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009) İpek, Muzaffer; Pırlak, Lütfi
    Bu çalışmada, RAPD ve ISSR DNA markör teknikleri ile tüm dut genotipleri birbirinden ayrılmıştır. RAPD analizleri sonucunda toplamda 173 bant elde edilirken bunun 157'sinin (%90.75) polimorfik olduğu belirlenmiştir. ISSR analizleri sonucunda toplamda 128 bant elde edilmiş ve bunun 124'ü (%96.55) polimorfik olmuştur. RAPD tekniği ile belirlenen genetik benzerlik katsayısı 0.42-0.98 arasında değişmiştir. 25-İs-203 ve 25-İs-112 genotipleri birbirine en yakın genotipler, 24-Ke-10 ve 25-İs-123 ise birbirlerine en uzak genotipler olarak bulunmuştur. ISSR tekniğinde genetik benzerlik katsayısı 0.32-0.96 arasında değişim göstermiştir. 25-İs-203 ve 25-İs-112 genotipleri birbirine en yakın genotipler, 25-İs-08 ve 01-Ka-D2 ise birbirlerine en uzak genotipler olarak bulunmuştur. RAPD ve ISSR tekniklerinin kombinasyonu ile yapılan analizlerde ise, genetik benzerlik katsayısı 0.36-0.97 arasında değişim göstermiştir. 25-İs-203 ve 25-İs-112 genotipleri birbirine en yakın genotipler olarak bulunurken 01-Ka-D1 ve 01-Ka-D2 ise birbirlerine en uzak genotipler bulunmuştur. RAPD ve ISSR tekniği arasındaki korelasyon yüksek seviyede 0.83 olarak belirlenmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Armutta ara anaçlı fidan üretiminde aynı anda yapılan çift aşılamanın ve bazı uygulamaların aşı başarısı ve fidan gelişimine etkisi
    (2018) İpek, Muzaffer; Arıkan, Şeyma; Eşitken, Ahmet; Pırlak, Lütfi; Aras, Servet; Atay, Ersin
    Bu çalışmada, 1 yılda Beurre Hardy ara anaçlı, Quince-A anaçlı Williams armut fidanı üretiminde aynı anda çiftaşılama ile iki farklı ara anaç uzunluğunun etkileri araştırılmıştır. Ayrıca, ara anaç kalem uzunluğu ve bazı kimyasaluygulamaların fidan kalitesi üzerine etkileri de belirlenmiştir. Araştırmada, aşı başarı oranı, fidan boyu, yan dal sayısı,yan dal uzunluğu, yan dal açısı, yaprak sayısı ve yaprak alanı ile anaç, ara anaç ve çeşidin aşı sürgünü çaplarıincelenmiştir. Aşı başarı oranı, ara anaç kalem uzunluğu 15 cm olan fidanlarda %83, 30cm olan fidanlarda %79 olmuştur.Fidan boyu, 15cm ara anaç uzunluğunda (97.57cm), 30cm’ye (93.64cm) göre daha yüksek bulunmuştur. Ortalama yandal sayısı, 15 cm ara anaç kalem uzunluğunda (0.42 adet/fidan), 250 ppm IBA750ppm promalin (0.87adet/fidan), 250ppm IBA 750ppm promalin %3 üre (0.73 adet/fidan) ve 250 ppm IBA %3 üre (0.53 adet/fidan) uygulamalarındadiğer ara anaç uzunluğu ve uygulamalardan daha fazla olmuştur. Yan dal uzunluklarında ise en yüksek değer 30cm araanaç kalem uzunluğuna sahip fidanlarda ve 250 ppm IBA 750ppm promalin (21.93 cm) ile 250 ppm IBA %3 üre(16.90 cm) uygulamalarında elde edilmiştir. Sonuç olarak, aynı yıl içinde hem ara anaç ve hem de çeşit aşılamasıyapılarak armut fidanı üretiminde bir yıl zaman kazanılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bitki büyümesini artıran rizobakteri (BBAR) uygulamalarının kireçli toprak şartlarında yetiştirilen deveci armut çeşidinin bitki gelişimi üzerine etkileri
    (2018) Arıkan, Şeyma; İpek, Muzaffer; Eşitken, Ahmet; Pırlak, Lütfi; Turan, Metin; Dönmez, Mesude Figen
    Bu çalışma 2012-2015 yılları arasında Selçuk üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü araştırma veuygulama arazisinde yürütülmüştür. Araştırmada 6 farklı bakteri ırkının (Alcaligenes 637Ca, Agrobacterium A18,Staphylococcus MFDCa1, MFDCa2, Bacillus M3 ve Pantoea FF1) OHF333 ve BA 29 anacı üzerine aşılı Deveci armutçeşidinde bitki gelişimi üzerine etkisi araştırılmıştır. Bakteri ırklarının yaprak alanı üzerine etkisi incelendiğinde en genişyaprak alanı OHF333 anacı üzerinde 16.1cm2 ile FF1 bakteri ırkından elde edilirken, BA 29 anacı üzerinde ise 15.8cm2637Ca bakteri ırkından elde edilmiştir. Bakterilerin anaç çapı üzerine etkisi ele alındığında en iyi sonuçlar OHF333anacında MFDCa1 bakteri ırkından (30.1mm), BA29 anacında ise 637Ca ve A18 bakteri ırklarından (28.3mm ve28.1mm) elde edilmiştir. Bakteri uygulamalarının sürgün uzunluğuna etkisi her iki anaçta da oldukça farklılık yaratmışolup OHF333 anacında en iyi sonuç 6.68cm ve 5.95cm ile MFDCa1 ile 637Ca olurken, BA29 anacında ise 637Ca(26.7cm) en iyi sonuca sahip olmuştur. Yapraklardaki klorofil miktarı bakımından OHF333 anacında en yüksek değerMFDCa2 bakteri ırkında (48.8 SPAD değeri) ölçülürken, BA29 anacında ise MFDCa2 (45.7 SPAD değeri) ile M3 (43.7SPAD değeri) bakteri ırklarından ölçülmüştür.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bitki gelişimini artırıcı rizobakterilerin “heritage” ahududu (rubus idaeus l.) çeşidinde bitki gelişimi, verim ve meyve kalitesi üzerine etkisi
    (2018) İpek, Muzaffer; Arıkan, Şeyma; Eşitken, Ahmet; Pırlak, Lütfi
    Bu çalışma 2014-2015 yıllarında Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Uygulamaparselinde yürütülmüştür. Araştırmada, Heritage ahududu (Rubus idaeus L.) fidanlarının köklerine uygulananbitki büyümeyi artırıcı rizobakterilerin (A18, FF1, MFDCa-1, MFDCa-2, M3, 637Ca) bitki gelişimi (ortalamasürgün boyu, ortalama sürgün sayısı, gövde çapı, yaprak alanı, kök uzunluğu, gövde yaş ve kuru ağırlık, kök yaşve kuru ağırlık), verim (toplam verim, ortalama meyve sayısı, ortalama meyve ağrılığı) ve meyve kalite kriterleri(pH, Suda Çözünebilir Kuru Madde, toplam asitlik, askorbik asit ve antosiyanin içeriği) üzerine etkisiincelenmiştir. Ortalama sürgün uzunluğu bakımından 70.20cm ile 637Ca uygulaması, ortalama sürgün sayısıbakımından 6.85 adet/fidan ile MFDCa-2 ve 6.42 adet/fidan ile 637Ca uygulamaları en iyi performans gösterenbakteri izolatları olmuştur. Verim değerleri dikkate alındığında 637Ca bakteri izolatı 304.65 g/fidan verim ile ilksırada yer almıştır. Meyve kalite kriterleri açısından da MFDCa-2 ve M3 bakteri izolatları ön plana çıkmıştır.Sonuç olarak bitki büyümesini teşvik edici rizobakterilerin uygulanması, bitki büyümesini, verimi ve meyvekalitesini artırmada faydalı ve ekonomiktir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Determination of phomological and phenological properties of some apple cultivars in konya ecological conditions
    (2015) Arıkan, Şeyma; İpek, Muzaffer; Pırlak, Lütfi
    The aim of the study was to define the phenological and phomological properties of some apple cultivars grafted on dwarf rootstocks (M9 and M26) under the ecological conditions of Konya. At this study bud swelling, bud breaking, the beginning of blooming, full blooming and the harvesting dates of the apple varieties of Summer Red, Jersey Mac, Red Chief, Braeburn, Jonagold, Golden Delicious and Fuji were determined. As a result of the study, the full blooming was occurred between 5-19 May. The harvesting dates of the varieties were occurred between 27 July and 13 November. The average weights of the varieties were determined as 97.48 g (Jersey Mac) and 177.96 g (Red Chief). The highest soluble solid content were determined from Golden Delicous as 13.29%. The yield per tree of apple cultivars was determined Summer Red (14.02 kg/tree), Golden Delicious (12.21 kg/tree) and Fuji (11.87 kg/tree) respectively.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The Effect of Different Hormone Concentrations and Dark Pretreatment on Adventitious Shoot Regeneration in Snake Melon (Cucumis Melo Var. Flexousus)
    (ARS DOCENDI, 2010) Yalçın Mendi, Yeşim; Çömlekçioğlu, Nuray; İpek, Muzaffer; Kocaman, Esra; İzgu, Tolga; Tekdal, Dilek; Çürük, Pembe
    Explants consisting of the proximal part of cotyledons from 7 day-old seedlings, germinated under dark and light conditions, were cultured on MS media containing different concentrations of BA (0, 0.5, 1.0, 2.0 mg/l) and IAA (0, 0.25, 0.5, 1.0 mg/l). Germination ratio of the seeds under both light and dark conditions was found as 66.8 %, but shoot formation ratio obtained from the seeds germinated under dark condition was higher than the seeds germinated under light condition. The highest frequency of adventitious shoot regeneration (42.8 %) was obtained on MS medium with 1.0 mg/l BA+ 0.25 mg/l IAA from the seeds germinated under dark condition. 1.0 mg/l BA+ 0.5 mg/l IAA (34.8 %), 1.0 mg/l BA (32.8 %), 2.0 mg/l BA+ 0.25 mg/l IAA (12.8 %) and 2.0 mg/l BA+ 0.5 mg/l IAA (7.1 %) resulted in a lower shoot regeneration frequency. In the case of the seeds germinated under light conditions, the maximum frequency of adventitious shoot regeneration from cotyledon explants (2.8 %) was achieved on MS medium with 1.0mg/l BA+ 0.25 mg/l IAA. Hormonal supplements of 2.0 mg/l BA (1.8 %) and 2.0 mg/l BA+ 0.5 mg/l MA (1.4 %) resulted in a much lower shoot regeneration frequency.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Effects of Rhizobacteria on Plant Growth and Fruit Quality of Blackberry in Alkaline Soil
    (Selçuk Üniversitesi, 2022) İpek, Muzaffer; Eşitken, Ahmet
    This study was conducted at Selçuk University, Faculty of Agriculture, Department of Horticulture, Research and Application Orchard. In the study, the effects of different bacterial strains on yield, fruit quality, plant growth, and nutrition issues in Jumbo and Chester blackberry varieties in calcareous soil conditions were determined. As a result of the measurements and analyzes, it was determined that bacterial applications are effective on plant growth, yield, and fruit quality criteria. Shoot length values were found longer in the Chester variety, while the Jumbo variety had higher values in the number of shoots per plant. There was no statistically significant difference in terms of yield per decare of varieties. When the efficiency is examined in terms of applications, 637Ca application in Chester variety and 637Ca + SY 55 application in Jumbo variety have the highest efficiency values. With the data obtained, it was determined that bacterial applications made positive contributions to blackberry plants grown in calcareous soil conditions.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The Effects of Some Organic Compounds on Yield and Fruit Quality in Albion Strawberry (Fragaria x ananassa Duch) Cultivar
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Cankurt, Kasım; İpek, Muzaffer
    Strawberry is one of the most popular fruits in Türkiye, and its cultivation is increasing due to its high adaptability to different climatic and soil conditions. Greenhouses and conventional agriculture are preferred in strawberry cultivation in terms of both growing conditions and the applicability of good agriculture and organic agriculture. Good agriculture and organic agriculture have increased their importance in achieving reliable and quality food, according to the World Health Organization (WHO). For these reasons, the application compounds are increasing day by day. Accordingly, the types and varieties of organic compounds have increased. Albion strawberry cultivars were grown under calcareous soil conditions, and the effects of various organic component levels on yield and fruit quality were examined. In the experiment, vinasse, molasses, and vermicompost (liquid) were each employed at quantities of 2.5%, 5%, 7%, and 10%. Because of the treatments, a vinasse concentration of 2.5 % was shown to be more beneficial than the others on yield metrics such as yield per decare (1664.89 kg) and yield per plant (332.98 g) (332.98 g). There was a marked improvement in fruit quality between the molasses treatments and the other organic compound treatments. It was discovered that the treatment with molasses at a concentration of 2.5 % (15.94 %) had a greater TSS than the other treatments, whereas the treatment with molasses at a concentration of 5.0 % had to have a higher TAC of 1.058 %. Based on the results, strawberry farmers can be told that using vinas and molasses together is an effective way to increase strawberry yield and improve the quality of the fruit.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    In Vitro Micropropagation of Fruit Species Using Next Generation Bioreactors
    (Selçuk Üniversitesi, 2023) Karakoyun, Merve; Eroğlu, Ali; Arıkan, Şeyma; İpek, Muzaffer
    This review provides a summary of the most recent advancements in bioreactor systems, which have become more popular over the past few decades due to the outstanding qualities they offer for the creation of plant tissue and organ cultures in the laboratory as well as on a large scale. It provides a comprehensive discussion on the application of bioreactor systems in fruit cultivation as well as current research. This review presents a solution for researchers who are interested in the cultivation of diverse fruit species, as well as describes the methods that are used in the bioreactor system to propagate various fruit species.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    In vıtro şartlarda Garnem ve Myrobolan 29C anaçlarının kurak stresine karşı tepkilerinin belirlenmesi
    (Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015) İpek, Muzaffer; Pırlak, Lütfi
    Bu çalışma ile in vitro şartlarda Garnem ve Myrobolan 29C anaçlarının farklı dozlardaki PEG (Polyethylene Glycol) içeren büyüme ortamlarında kuraklığa karşı morfolojik ve biyokimyasal tepkileri incelenmiştir. Çalışmada 3 farklı kuraklık seviyesi (-0.5MPa, -1.0MPa ve -1.5MPa) uygulanmıştır. Bitkilerde ölçümlerin yapılması ve yaprak örneklerinin alınması çalışmanın 0, 3, 5, 7, 9, 11, 13 ve 15. günlerinde gerçekleştirilmiştir. Myrobolan 29C anacının bitki boyunda en yüksek artış, kontrol grubuna ait bitkilerde (%4,04), en az artış ise -1,5MPa kuraklık stresinde (%1,98) meydana gelmiştir. Benzer sonuç Garnem anacında da elde edilmiş olup, en yüksek artış kontrol grubuna ait bitkilerde (%25,31) en az artış da -1,5MPa kuraklık stresinden (%3,88) meydana gelmiştir. Yaprakların membran geçirgenliği bakımından, Myrobolan 29C anacında en yüksek değer (%97,92) -1,5MPa, Garnem anacında da en yüksek membran geçirgenliği %97,43 ile -1,5MPa uygulamasından elde edilmiştir. Myrobolan 29C anacında yapılan protein analizlerinde tüm kuraklık uygulamalarında 3.güne kadar bir artış söz konusu olurken, bu zamandan itibaren çalışma sonuna kadar azalışlar olmuştur. Garnem anacında yapılan protein analizlerinde tüm uygulamalarda ilerleyen kuraklık döneminde protein miktarında azalışlar görülmüştür. Myrobolan 29C anacında -0,5MPa ve -1,0MPa uygulamalarında prolin miktarında 13.gün sonuna kadar bir artış olurken, -1,5MPa uygulamasında ise 9.günden sonra prolin miktarında azalmanın olduğu görülmektedir. Garnem anacında ise tüm uygulamalarda prolin miktarında artış meydana gelmiştir. Yapılan enzim analizleri sonuçlarına göre Myrobolan 29C anacında süperoksit dismutaz (SOD) enzim aktivitesin uygulamalarda 9.güne kadar artış gösterdiği, ancak devam eden süreçte aktivitenin azaldığı belirlenirken; Garnem anacında ise uygulamaların 13.gününe kadar enzim aktivitesinin artış gösterdiği, sonrasında ise azalmaların olduğu belirlenmiştir. Katalaz (KAT) enzim aktivitesi, Myrobolan 29C anacında belirli bir güne kadar artış göstermiş olsa da, devam eden süreçte azalmalar söz konusu olmuştur. Garnem anacında ise KAT enzim aktivitesi çalışma süresince artış göstermiştir. Myrobolan 29C anacında peroksidaz (POD) enzim aktivitesi 11.güne kadar artış gösterirken, 11.günden sonra azaldığı görülmüştür. Buna karşın Garnem anacında ise POD enzim aktivitesi çalışma sonuna kadar artış göstermiştir. En yüksek glutatyon redüktaz (GR) enzim aktivitesi her iki anaçta da -1,5MPa'dan elde edilmiştir. Myrobolan 29C anacında en yüksek askorbat peroksidaz (APX) enzim aktivitesi 9. günde 60,98µmolg-1TA ile -1,5MPa uygulamasından elde edilirken, Garnem anacında ise en yüksek değer benzer şekilde -1,5MPa uygulamasından (34,61µmolg-1TA) elde edilmiştir. En yüksek malondialdehit (MDA) miktarı Myrobolan 29C'de -1,0MPa (0,786nmolml-1) uygulamasından elde edilirken, Garnem anacında ise -1,0MPa'dan (0,158nmolml-1) elde edilmiştir. Myrobolan 29C anacında hidrojen peroksit (H2O2) miktarında artışın olduğu gözlemlenirken, en fazla artış %66,27 ile -1,5MPa'dan elde edilmiştir. Benzer uygulama Garnem anacında da, en fazla H2O2 miktarına sahip olmuştur. Myrobolan 29C anacında askorbik asit (AsA) miktarındaki en az değişim kontrol grubuna ait bitkilerde (%47,33) olurken, en fazla değişim -1,0MPa kuraklık stresinde (%193,27) meydana gelmiştir. Garnem anacına ait bitkilerde ise en az değişim kontrol grubuna ait bitkilerde, en fazla değişim ise -1,0MPa kuraklık stresinde meydana gelmiştir. Myrobolan 29C anacında makro besin elementlerinden kalsiyum, potasyum, fosfor ve magnezyum miktarları tüm kuraklık uygulamalarında azalışlar göstermiştir. Ancak -1,0MPa kuraklık uygulamasında sodyum ve kükürt miktarları diğer uygulamalara göre daha yüksek bir değere sahip olmuştur. Mikro besin elementi içerikleri incelendiğinde bor, bakır, demir, mangan ve çinko içerikleri kontrol grubuna kıyasla kuraklık uygulamalarında daha düşük değerlere sahip olmuşlardır. Garnem anacında makro elementlerden kalsiyum, potasyum, sodyum, fosfor ve magnezyum miktarlarında azalmalar tespit edilirken, kuraklık uygulamalarının tümünde kükürt miktarı kontrol grubuna göre daha yüksek değere sahip olmuştur. Mikro besin elementi içerikleri incelendiğinde bor, bakır, demir, mangan ve çinko içerikleri tüm kuraklık uygulamalarının değerleri kontrol grubuna göre daha düşük olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak Garnem anacının kuraklık stresine Myrobolan 29C anacına göre daha dayanıklı olduğu belirlenmiştir. Kuraklık stresinin artmasıyla bitkilerin morfolojik gelişimleri ve biyokimyasal içerikleri olumsuz yönde etkilenmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Molecular Characterization of Mulberry (Morus Spp.) Genotypes via RAPD and ISSR
    (Wiley-Blackwell, 2012) İpek, Muzaffer; Pırlak, Lütfi; Kafkas, Salih
    BACKGROUND: In recent years, DNA-based markers have been used quite extensively because of their many advantages over the traditional morphological and biochemical markers. Many studies have shown that molecular markers are useful in delineating the genetic relationships among closely related mulberry genotypes and cultivars. Thus, in the present study, polymer chain reaction based DNA fingerprinting techniques were used to investigate the genetic relationships among mulberry genotypes growing in different agro-climatic regions of Turkey. RESULTS: 20 RAPD primers generated a total of 173 bands, of which 157 (90.75%) were polymorphic. As for 11 ISSR primers, 124 bands (96.55%) were polymorphic in a total of 128. The similarity index for RAPD technique ranged between 0.24-0.98; 25. Is203 with 25. Is112 were found to be the closest genotypes, while 24Ke10 and 25. Is123 were the most distant ones. According to the ISSR result, the genetic similarity index changed between 0.21-095; 25. Is203 with 25. Is112 genotypes were the closest, while 25. Is08 and 01KaD2 were the most distant ones. CONCLUSION: The RAPD and ISSR markers were found to be promising for assessing genetic diversity in mulberry genotypes. (C) 2011 Society of Chemical Industry
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Regeneration and Histological Analysis of Regeneration in Bottle Gourd (Lagenaria Siceraria (Molina) Stand.)
    (Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences, 2009) Yalçın Mendi, Yeşim; İpek, Muzaffer; Buzkan, Nihal; Aka Kaçar, Yıldız; Çürük, Sebahattin
    Two different types of explant (proximal and flamingo-bill) from Emphasis seedlings, a hybrid cultivar of bottle gourd (Lagenaria siceraria (Molina) Stand.), germinated under dark and light conditions were cultured on 9 regeneration MS media containing various combinations of BA (0, 1.0, and 2.0 mg l-1) and IAA (0, 0.25, and 0.5 mg l-1). Comparison of the explant types showed that the flamingo-bill type explant had better shoot formation than did the proximal explant. The MS medium containing 1 mg l-1 of BA was optimal for shoot formation capacity when flamingo-bill type explants germinated in the dark (44%) and light (36%) were used. Histological analysis showed that explant cell division began after 3 days in regeneration medium and formation of primordium was observed in the tissues in culture between days 5 and 7. Differentiation of meristimatic structures was first observed after 9 days and development completed after 9-12 days in the culture.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Regeneration and Histological analysis of regeneration in bottle gourd (Lagenaria siceraria (Molina)Stand.)
    (2009) Mendi, Yeşim Yalçın; İpek, Muzaffer; Buzkan, Nihal; Kaçar, Yıldız Aka; Çürük, Sabahattin
    Bu çalışmada, hibrit su kabağı (Lagenaria siceraria (Molina) Stand.) çeşidi olan Emphasis’in hem ışık hem de karanlık koşullarda çimlendirilmiş olan bitkilerinden alınan 2 eksplant tipi (proksimal ve flamingo-bill), BA (0.0, 1.0 ve 2.0 mg l–1) ve IAA (0.0, 0.25 ve 0.5 mg l–1)’in 9 farklı kombinasyonunu içeren MS rejenerasyon ortamlarında kültüre alınmıştır. Eksplant tiplerinin karşılaştırıldığı çalışma sonuçları, sürgün oluşumu üzerine flamingo-bill tipi eksplantının proksimal eksplanta nazaran daha iyi sonuç verdiğini ortaya koymuştur. Karanlık ve aydınlık koşullarda çimlendirilmiş olan flamingo-bill eksplantlarında optimum sürgün oluşum kapasitesi, 1 mg l–1 BA içeren MS ortamından % 44 ve % 36 olarak saptanmıştır. Histolojik analizler, eksplantlardaki hücre bölünmesinin rejenerasyon ortamına alındıktan 3 gün sonra başladığını, primordiyum oluşumunun ise 5 ila 7. günler arasında gözlendiği belirlemiştir. Meristematik yapının farklılaşması ilk olarak 9. günde gözlenmiş, 9 ve 12. günler arasında ise oluşum tamamlanmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Regeneration and Histological Analysis of Snake Melon (Cucumis Melo Var. Flexuosus (L.) Naudin) by Direct Organogenesis
    (Tubitak Scientific & Technical Research Council Turkey, 2010) Yalçın Mendi, Yeşim; Eldoğan, Selay; Gutakev, Rafael; İpek, Muzaffer; Çürük, Pembe; Çetiner, Selim
    In vitro morphogenesis of Cucumis melo var. flexuosus (L.) Naudin was studied by direct organogenesis. Induction of adventitious buds was obtained from distal and proximal parts of the cotyledon incubated on Murashige and Skoog (1962) medium containing different concentrations of 6-benzyladenine (BA) (0.0, 0.5, 1.0, and 2.0 mg L-1) and indole-3-acetic acid (IAA) (0.0, 0.1, and 0.5 mg L-1). The best organogenesis was obtained from the proximal part of the cotyledon on medium containing 0.5 mg L-1 BA and 0.5 mg IAA (88%). This concentration was used for histological analysis. Less regeneration was obtained on media containing 1.0 mg BA (75%) or 1.0 mg L-1 and 0.1 mg L-1 IAA (60%). Plant recovery was much greater from proximal rather than distal explants. A callus formed on almost every explant on media supplemented with BA. Histological analyses showed that the formation of early shoot apical meristems was observed in 14-day-old tissues and meristematic structures were seen in 17-day-old tissues. The first shoot was formed after 21 days. By this time, the surface was covered with leaf primordia and leaves, mostly without accompanying buds.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Some Physical Properties of Dry Mulberries (Morus Alba L.)
    (ARABIAN GULF UNIV, 2012) Erdoğan, Ümmügülsüm; İpek, Muzaffer; Aydın, Cevat; Pırlak, Lütfi
    This study was to present basic principles of physical properties of dried mulberry fruits in order to facilitate the design of some machines for its processing. Several physical properties of dry mulberries were evaluated as functions of moisture content. The average length, width, thickness, geometric mean diameter, sphericity, unit mass and volume of fruit were determined to be 17.60, 9.45, 9.40, 11.58 mm, 66.24%, 0.813 g and 1.25 cm(3), respectively. In the moisture range from 3.64% to 41.36% for rewetted fruit, the bulk density increased from 431.92kgm(-3)to 542.98 kgm(-3), the true density increased from 1073.85kgm(-3) to1271.78kgm(-3) and the projected area increased from 0.934cm(2) to 1.325 cm(2); however, porosity decreased from 59.77% to 57.30%. In the moisture range from 3.64% to 41.36%., the static coefficient of friction varied from 0.16 to 0.50 for dried mulberries over different material surfaces.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim