Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ok, Mahmut" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 20 / 60
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Activated Partial Thromboplastin Time and Prothrombin Time in Cows With Left Displaced Abomasum
    (Indian Veterinary Journal, 2003) Oğurtan, Zeki; Ok, Mahmut ; İzci, Celal; Ceylan, C.
    [Abstract not Available]
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Atlarda uzun süreli fiziksel egzersizin hematolojik ve bazı biyokimyasal parametreler üzerine etkisi
    (2006) Güzelbekteş, Hasan; Ok, Mahmut; Şen, İsmail; Coşkun, Alparslan
    Bu araştırmada, yetişkin atlarda yoğun fiziksel egzersizin hematolojik (RBC, WBC, Hgb, Ht) ve bazı biyokimyasal parametreler (T.P, albumin, glikoz, BUN, ALT, ALP, AST, LDH, GGT, CK, kreatinin, Na{} ve T.Ca{} ) üzerindeki etkileri araştinldı. Bu amaçla yaşları 7-10 arasında değişen toplam 34 dişi yarımkan İngiliz atı kullanıldı. Atlar 10 gün boyunca, günlük 4 saat (sabah iki, akşam iki) kuru kum zeminde antrenmana/egzersize tabi tutuldu. Egzersiz öncesi ve sonrası değerler karşılaştırıldığında, egzersiz sonrası WBC (p0.05), Ht (p0.05), TP (p0.05), albumin (p0.05), glikoz (p0.05), BUN (p0.05), AST (p0.05), LDH (p0.05), CK(p0.005) ve Na(p0.05) düzeyleri başlangıç değerlerine göre önemli derecede arttı. Sonuç olarak uzun süreli egzersizin bazı hematolojik ve biyokimyasal parametrelerde ciddi değişimlere neden olabileceği kanısına varılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bakırın kuzularda bazı biyokimyasal parametrelere etkisi
    (2003) Şen, İsmail; Keskin, Ercan; Ok, Mahmut; İpek, Hüdai; Çöl, Ramazan
    Bu çalışmada, Akkaraman kuzularda bakır yetersizliğinin ve rasyona bakır ilavesinin bazı biyokimyasal parametreler üzerine etkileri araştırılmıştır. Çalışmada materyal olarak sağlıklı, yaklaşık 3 aylık ve canlı ağırlıkları ortalama 16-18 kg olan 18 adet erkek Akkaraman kuzu kullanıldı. Hayvanların ortalama canlı ağırlıkları birbirine yakın olacak şekilde 3 eşit gruba ayrıldı. Gruplar; Grup 1 kontrol, grup 2 bakır ilaveli (Cu) ve grup 3 ise bakır yetersiz(Cu-) şeklinde sınıflandırıldı. Kan örnekleri deneme öncesi ve denemenin üçüncü ayında alındı. Üç ay süresince bakır eksikliği oluşturulan ve bakır ilavesi yapılan kuzularda klinik olarak yetersizlik veya toksikasyonla ilgili belirtilere rastlanılmadı. Bakır yetersizliği oluşturulan kuzular ile bakır ilavesi yapılan kuzuların biyokimyasal parametrelerin seviyeleri, kontrol kuzularla kıyas edildiğinde, deneme öncesi ve denemenin sonunda serum biyokimyasal değişimlerindeki bireysel farklılıklar oluşmasına rağmen, istatiksel açıdan önemli olmadığı belirlendi. Sonuç olarak, kuzularda deneysel olarak subklinik bakır yetersizliğinin ve yemlere 25 mg/kg bakır ilavesinin bazı biyokimyasal parametreler üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bir kedide perirenal pseudokist olgusu
    (Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2019) Gülersoy, Erdem; Ok, Mahmut; Kapar, Muhammed Mustafa; Çelebi, Ayşe
    Bu olgunun materyalini Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesine 10 gündür süren iştahsızlık, durgunluk, kusma, arka ekstremitelerde parezis, ikterus ve idrar çıkışında azalma şikayetleri ile gelen 1 yaşlı erkek kedi oluşturdu. Klinik, laboratuvar, histopatolojik ve ultrasonografik muayeneler sonucunda perirenal pseudokist, hepatik lipidozis ve sepsis belirlendi. Fiziksel bulgu olarak hipotermi (35,8 Cº), lökopeni (4.23 m/mm3), takipne ve bradikardi (64 vurum/ dk) tespit edildi. Ultrason muayenesi ile belirlenen perirenal pseudokist nekropsi ile doğrulandı. Sepsis, hepatik lipidozis ve böbrek fonksiyonunu korumaya yönelik % 0.9 NaCl ve %5 dekstroz solüsyonu, vitamin ve aminoasit, seftriakson 25 mg/ kg, furosemid 1 mg/kg, n-asetilsistein 70 mg/kg, ursodeoksikolik asit 15 mg/kg, dobutamin 1.25 µg/kg/dk uygulandı. Bir hafta süren tedaviye rağmen hasta iyileşmedi ve öldü. Bu vaka raporunda perirenal pseudokist ile birlikte sepsis gelişen iran kedisinin klinik, laboratuvar, ultrasonografik ve nekropsi bulguları sunuldu. Sonuç olarak perirenal pseudokistin iran kedilerine genetik olarak predispoze olduğu görüldüğü, perirenal pseudokistin tanısında ultrasonografik muayenenin önemli bir diagnostik yöntem olduğu kanısına varıldı.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bir köpekte gastrik intestinal metaplazi
    (Selçuk Üniversitesi, 2020) Baş, Tuğçe; Çayırlı, Gülsüm Boran; Ok, Mahmut; Arıcan, Mustafa
    Olgunun materyalini, iştah kaybı, durgunluk, kilo kaybı, intermittan karakterde ishal ve 6 aydır tedaviye yanıt vermeyen kusma şikayetleri ile veteriner fakültesi hayvan hastanesine gelen 12 yaşlı erkek Maltese Terrier ırkı bir köpek oluşturdu. Klinik muayene, laboratuvar analizleri, ultrason muayenesi, endoskopik muayene, radyolojik muayene, deneysel laparotomi ve histopatolojik inceleme sonucunda intestinal metaplazi tanısı konuldu. Köpeğe medikal tedavi olarak; kronik gastrit tedavisi uygulandı. Bu amaçla intravenöz 0.9% NaCl ve 5% dekstroz solüsyonları, vitamin ve aminoasit, maropitant, ranitidin, sukralfate, ve Seftriakson 2 hafta süreyle kullanıldı. 2 hafta süreyle uygulanan medikal tedaviye cevap alınmadığı görüldü ve operasyona sevk edildi. Pylorik antrumdan 1-1,5 cm ebatında biyopsi materyali alındı. Alınan biyopsi örneğinin histopatolojik incelenmesi sonucunda intestinal metapilazi tanısı konuldu. Operatif müdahale sonrası oral gıda alımı engellendi ve 10 gün parenteral besleme yapıldı. Post-operatif dönem 30. gün aynı semptomların azalarak devam ettiği gözlendi. Köpeklerin tedaviye cevap veremeyen kronik kusmalarında gastrik intestinal metaplazinin etkili olduğu saptandı. Hastalığın teşhisinde özellikle endoskopik muayene önemli katkı sağlamakla birlikte lezyonunun tipini ve etiyolojisinde histopatolojik muayene daha güvenilir olduğu kanısına varıldı.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Bir köpekte karaciğer yetmezliği
    (2009) Öztürk, Aliye Sağkan; Ok, Mahmut
    Bu vaka raporunda, karaciğer yetmezliği olan bir köpekte klinik, hematolojik, biyokimyasal, idrar, periton sıvısı, ultrasonografik ve histopatolojik bulgular sunulmuştur. Kan RBC, Hct, Hbg, MCV ve MCHC düzeyleri önemli oranda azaldı. Serum AST ve ALT düzeylerinde önemli oranda artış belirlenirken, BUN, kreatinin, glikoz, total protein, albümin ve kolesterol düzeylerinde azalma belirlendi. Ultrasonografik muayanede, karaciğer dokusunda yaygın heterojen ekojenite artışı gözlendi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Buzağıların solunum sistemi enfeksiyonunun tedavisinde tilmikosin’in klinik etkinliğinin değerlendirilmesi
    (Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2019) Ok, Mahmut; Hadimli, Hasan Hüseyin; İder, Merve
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, buzağıların solunum sistemi enfeksiyonunun tedavisinde tilmikosin’in klinik etkinliğini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu araştırma solunum sistemi enfeksiyonu bulunan 30 buzağı üzerinde gerçekleştirildi. Buzağılardan bronkoalveolar lavaj (BAL) sıvısı örnekleri alındı. Mikrobiyolojik muayeneleri yapıldı ve etkenlerin antibiyotik duyarlılıkları belirlendi. Buzağılara tilmikosin (10 mg/kg) deri altı yolla tek doz uygulandı. Bulgular: Toplam 30 BAL sıvısı örneğinin 11’inde bakteriyel üreme olmazken, 19’unda bakteriyel üreme tespit edildi. Örneklerin 14’ünde Pasteurella multocida (P. multocida), 3’ünde Trueperella pyogenes (T. pyogenes) ve 2’sinde Escherichia coli (E. coli) izole edildi. Bakterilere etkili olan antibiyotiklerin ise amoksisilin, sefquinom, marbofloksasin, gamitromisin ile tilmikosin olduğu saptandı. Öneri: Sonuç olarak, solunum sistemi enfeksiyonlarında dominant bakterinin Pasteurella multocida olduğu, tilmikosin’in buzağıların solunum sistemi hastalıklarının tedavisinde etkili olduğu belirlendi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Comparison of the Effects of Intravenous Administration of Isotonic and Hypertonic Sodium Bicarbonate Solutions on Venous Acid-Base Status in Dehydrated Calves with Strong Ion Acidosis
    (AMER VETERINARY MEDICAL ASSOC, 2010) Coşkun, Alparslan; Şen, İsmail; Güzelbekteş, Hasan; Ok, Mahmut; Turgut, Kürşat; Canikli, Şebnem
    Objective-To compare the effects of IV administration of isotonic (1.3%) and hypertonic (8.4%) sodium bicarbonate (NaHCO3) solutions on acid-base status in dehydrated calves with strong ion (metabolic) acidosis. Design-Randomized controlled clinical trial. Animals-50 calves with diarrhea and severe dehydration. Procedures-Calves were randomly assigned to receive isotonic NaHCO3 solution (65 mL/kg [29.5 mL/Ib], IV) over 3 hours (n = 30) or hypertonic NaHCO3 solution (10 mL/kg [4.5 mL/Ib], IV) over 20 minutes (20). Blood samples were collected at 0 hours (immediately prior to solution administration) and at 0.5, 1, 2, and 4 hours after administration began. Samples were submitted for blood gas analysis, serum biochemical analysis, and determination of blood Na+, K+, and Cl- concentrations and percentage change in plasma volume. Results Calves that received isotonic NaHCO3 solution had an increase in venous blood pH, HCO3 concentration, and base excess; a small, transient increase in PO2; and no change in PCO2 within 4 hours after administration began. Calves that received hypertonic NaHCO3 solution had an immediate increase in venous blood pH, HCO3 concentration, and base excess; a small, transient increase PCO2; and no change in PO2 within 0.5 hours after treatment began. Plasma volume increased to a greater extent following administration of isotonic solution than after administration of hypertonic solution. Conclusions and Clinical Relevance-IV administration of 8.4% NaHCO3 solution in small volumes provided fast and effective improvement of severe acid-base abnormalities in calves with severe strong ion acidosis but did not improve hydration status as well as administration of a larger volume of isotonic NaHCO3 solution.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Concentration of Insulin and Glucose in Dairy Cows With Abomasal Displacement
    (Indian Veterinary Journal, 2000) Ok, Mahmut; Şen, İsmail; Birdane, Fatih Mehmet; Sevinç, Mutlu; Aslan, Veysi; Alkan, Feyzanur
    [Abstract not Available]
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Effect Of Acute Ruminal Acidosis On Riboflavin and Niacin Concentrations In Sheep
    (Selçuk Üniversitesi, 1993) Başoğlu, Abdullah; Turgut, Kürşat; Eksen, Mursayettin; Traş, Bünyamin; Maden, Mehmet; Ok, Mahmut; Baş, A. Levent; Keçeci, Tufan
    Six nonlactating, nonpregnant adult ewes divided into two groups of 3 animals each as a control and experimental groups were used to evaluate the effect of experimentally induced acute ruminal acidosis on plasma and rumen fluid riboflavin and niacin concentrations. Decreasements in ruminal fluid pH, the count of protozoa and increase in the count of bacteria were related to gradual decreases in plasma riboflavin and niacin concentration. Plasma riboflavin and niacin concentrations decreased respectively from 9.51 mcg/ ml and 7 01 mcg/ml to 0.42 mcg/ml and 0.09mcg / m * l at the first day of the experiment (p < 0.05) and than inclined towards normal values. Similar drastical decrease in the niacin concentration of rumen fluid was determined at the first day of the experiment.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The effect of furosemide and acetazolamide induced ion trapping phenomena on renal excretion of chemicals
    (1998) Traş, Bünyamin; Ok, Mahmut; Elmas, Muammer; Şen, İsmail; Baş, Ahmet Levent; Tanyıldızı, Sadettin
    Bu deneysel çalışma, zorunlu diürezis ile vücuttan atılımı artırmak için kimyasalların pKa değerine göre diüretik ilaç seçiminin önemini ortaya koymak üzere gerçekleştirildi. Denemede, ağırlıkları 15-20 kg arasında değişen 15 adet köpek kullanıldı. Köpekler Grup I, II ve III olmak üzere üç gruba ayrıldı ve her gruptaki köpeklere 1 ml'sinde 200 mg sülfadoksin ve 40 mg trimetoprim içeren Animar (Roche)'dan İM yolla yüksek dozda injekte edildi. Grup Il'deki hayvanlara Animar enjeksiyonundan 2 saat sonra İM yolla 5 mg/kg dozunda furosemid uygulandı. Üçüncü gruptaki hayvanlara ise Animar uygulamasını takibeden 1. ve 8. saatlerde toplam 200 mg dozunda asetazolamid ikiye bölünerek oral yolla verildi. Toplanan kan ve idrar numunelerindeki sülfadoksin ve trimetoprim konsantrasyonları HPLC yardımı ile belirlendi. Asetazolamidin sülfadoksinin, furosemidin ise trimetoprimin böbrekten atılımı üzerinde daha etkili olduğu gözlendi. Asetazolamid idrar pH'sını önemli, oranda artırırken, furosemid çok az derecede bir düşüşe neden oldu. Bu çalışmanın sonuçları, kimyasalların böbrekten atılımı üzerine, diüretiklerin potansiyel etkilerinden daha çok diğer faktörlerin etkili olabileceğini ortaya koydu.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Effect of Phlorhizin-Induced Ketosis on Riboflavin and Niacin Levels in Sheep
    (Selçuk Üniversitesi, 1993 Ocak) Başoğlu, Abdullah; Turgut, Kürşat; Eksen, Mursayettin; Traş, Bünyamin; Maden, Mehmet; Ok, Mahmut; Baş, A. Levent; Keskin, Ercan
    Six non-lactating, non-pregnant adult ewes divided into two groups of 3 animal each as a control and experimental groups were used to evaluate the effect of phlorhizin-induced ketosis on plasma and rumen fluid riboflavin and niacin concentrations. The mean pH values and the counts of protozoa and bacteria of the rumen fluid in experimental group did not change significantly (p > 0.05) Alteration of plasma riboflavin concentration in experimental group was not significant (p > 0.05) . Whereas both plasma and rumen fluid niacin concentrations decreased from 5.03mcg / m * l and 9.53 mcg / m * l to 2.39mcg / m * l and 2.41 mcg/ml respectively and decraements in both plasma and rumen fluid niacin concentrations were significant (p<0.05).
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Effect of Simple Indigestion and Pneumonia on Plasma Thiamine Concentration in Cattle
    (Indian Veterinary Journal, 1998) Irmak, Kemal; Şen, İsmail; Ok, Mahmut; Turgut, Kürşat
    This study was carried out to determine alteration of plasma thiamine concentration in ten adult cattle with pneumonia (Experimental group 1) and ten adult cattle with simple indigestion (Experimental group II). Ten healthy cattle were used as a control (Control group). The experimental group I cattle showed anorexia, depression, increased respiration rate, muco-purulent nasal discharges, coughing, increased bronchio alveoler sounds, impaired ruminal motility. The most pro- nounced clinical findings in experimental group II cattle were anorexia, depression, no rumination and eruction and de- creased reticulo-ruminal movements. The counts of bacteria and protozoa of ruminal fluid in both experimental group I and 11 significantly decreased (p<0.001). Plasma thiamine HCI concentrations were also found to be significantly reduced in both experimental groups of cattle. The mean plasma thiamine HCI concentrations in healthy cattle was 1.70µg/ml, while the plazma thiamine HCI concentrations in experimental groups I and II were found to be 1.00 µg6ml and 0.50 µg/ dl, respectively. The result of the study showed that thiamine supplementation is to be consider as part of the treatment of simple indigestion and pneumonia.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Efficacy of oral rehydration therapy solutions containing sodium bicarbonate or sodium acetate for treatment of calves with naturally acquired diarrhea, moderate dehydration, and strong ion acidosis
    (AMER VETERINARY MEDICAL ASSOC, 2009) Sen, Ismail; Altunok, Vahdettin; Ok, Mahmut; Coskun, Alparslan; Constable, Peter D.
    Objective-To determine and compare the effects of 4 oral replacement therapy (ORT) solutions on acid-base balance, abomasal emptying rate, and plasma volume expansion in calves with naturally acquired diarrhea and moderate dehydration. Design-Prospective study. Animals-20 calves. Procedures-20 calves up to 45 days of age were randomly allocated (n = 5/group) to receive 2 L of 1 of 4 treatments via oroesophageal intubation: sodium bicarbonate (150 mmol/L or 300 mmol/L) or sodium acetate (150 mmol/L or 300 mmol/L). The 4 test solutions contained acetaminophen (50 mg/kg [22.7 mg/lb]) and 50 g of glucose monohydrate. Jugular venous blood samples were obtained periodically before and after administration of the ORT solution. Abomasal emptying rate was determined by use of the time to maximal plasma acetaminophen concentration. Results-Plasma bicarbonate concentration increased more rapidly in calves administered bicarbonate-containing ORT solutions, whereas the rate of systemic alkalinization, as assessed via blood pH, did not differ consistently among treatments. The 300 mmol/L ORT solutions were emptied at a significantly slower rate from the abomasum than 150 mmol/L ORT solutions, with no difference in emptying rate between acetate and bicarbonate-containing ORT solutions of similar molality. The 300 mmol/L sodium acetate ORT solution significantly increased plasma volume. Conclusions and Clinical Relevance-Clinically important differences in the resuscitative response to 300 mmol/L or 150 mmol/L ORT solutions of sodium acetate or sodium bicarbonate were not identified. (J Am Vet Med Assoc 2009;234:926-934)
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Electrocardiographic Studies in Brown Swiss Cows
    (Selçuk Üniversitesi, 1992 Ocak) Başoğlu, Abdullah; Turgut, Kürşat; Ok, Mahmut; Kadak, Ramazan
    Yaşları dört ile sekiz arasında değişen toplam 43 adet sağlıklı İsviçre Esmer ırkı sığırda elektrokardiyografik parametreler ölçüldü, hesaplandı ve analizleri yapıldı. Elektrokardiyogramlar bipolar ekstremite, yükseltilmiş ünipolar ekstremite ve ünipolar prekordiyal darivasyonlar kullanılarak bir kanallı, taşınabilir elektrokardiyografa kaydedildi. Elektrokardiyograf her 1 mv için 20 mm. 'ye kalibre edildi ve kağıt hızı 25 mm/sn olarak ayarlandı. Elektrokardiyogramlar her sığırda 15 gün içinde iki kez, sabah yemlemesinden sonra kaydedildi. P, QRS, T dalgaları ve PQ, QT ST aralıklarının süreleriyle P, QRS, T dalgalarının amplitüdleri ölçüldü. Çalışmanın sonucunda bipolar ekstremite, arttırılmış ünipolar ekstremite ve ünipolar gögüs derivasyonu kayıtlarının, hayvandan hayvana ve aynı hayvanda farklı zamanlarda değiştiği gözlendi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Erkek bir danada anüri olgusu
    (2007) Öztürk, Aliye Sağkan; Coşkun, Alparslan; Canikli, Şebnem; Ok, Mahmut
    Bu çalışmada , anüri şikayetiyle kliniğimize gelen 3,5-4 aylık erkek bir dananın klinik hematolojik biyokimyasal idrar ve ultrasonografik bulgular değerlendirildi. Serum BUN. kreatinin K düzeylerinde artış , Na ve CI düzeyleri azalma belirlendi. İdrarda kan, protein ve çok sayıda kristaller tespit edildi. Ultrasonografik muayenede sistitis ve peritonitis gözlemlendi.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Evaluation of acute phase proteins and cytokines in dogs with parvoviral enteritis
    (Selçuk Ünivesitesi Veterinerlik Fakültesi, 2015) Yıldız, Ramazan; Ok, Mahmut; Er, Cenk
    Amaç: Bu çalışmanın amacı parvoviral enteritli köpeklerde akut faz proteinler ve sitokinlerdeki değişimleri değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın materyalini 2 - 8 aylık 46 parvoviral enteritli (PVE grubu) ve 8 sağlıklı (Kontrol grup) köpek oluşturdu. Pravoviral enteritli köpeklerde anoreksi, ateş, depresyon, uyuşukluk, kusma ve kanlı ishal belirlendi. Köpeklerde parvoviral enteritis teşhisi dışkı parvovirüs antijen testi ile doğrulandı. Parvoviral enteritis teşhisi konulan köpeklerden kan örnekleri alınarak serum interlökin 1ß (IL-1ß), tümör nekrozis faktör alfa (TNF-?), gama interferon (INF-?), C-reaktif protein (CRP), serum amiloid A (SAA), fibrinojen ve protein C (PC) düzeyleri ELISA metoduyla ölçüldü. Bulgular: Sağlıklı grupla karşılaştırıldığında, parvoviral enteritli köpeklerin serum IL-1ß, TNF-?, INF-?, CRP, SAA, fibrinojen ve PC seviyelerinde istatistiksel olarak önemli artışlar belirlendi. Öneri: Parvoviral enteritisli köpeklerde serum IL-1ß, TNF-?, INF-?, CRP, SAA, fibrinojen ve PC seviyelerinde artışların belirlenmesi yangının değerlenmesinde faydalı olacağı ifade edilebilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Evaluation of acute phase proteins, some cytokines and hemostatic parameters in dogs with sepsis
    (2015) Ok, Mahmut; Er, Cenk; Yıldız, Ramazan; Çöl, Ramazan; Aydoğdu, Uğur; Şen, İsmail; Güzelbekteş, Hasan
    Bu çalışmanın amacı; sepsisli köpeklerde akut faz proteinler, bazı sitokinler ve hemostatik sistem parametrelerin değişimlerini değerlendirerek, hastalığın tanısında bu parametrelerin önemini ortaya koymaktır. Bu çalışmanın materyalini 30 sepsisli ve 9 sağlıklı köpek oluşturdu. Sepsisli köpeklerde iştahsızlık, durgunluk, depresyon, vücut ısısında artış, mukoz membranlarda konjesyon, kapiller dolum zamanında uzama, taşikardi, takipnea, lökositozis veya lökopeni belirlendi. Bütün köpeklerin interlökin-1ß (IL-1ß), tümör nekroz faktör ? (TNF ?), interferon ? (INF- ?), C-reaktif protein (CRP), serum amiloid A (SAA) ve protrombin zamanı (PT), aktive edilmiş parsiyel tromboplastin zamanı (aPTT), antitrombin III (AT III), fibrinojen, protein C ve D-dimer seviyeleri ölçüldü. Sepsisli köpeklerde serum IL-1ß, TNF-?, INF-?, CRP ve SAA düzeylerinde önemli artış belirlendi. Sepsisli köpeklerde plazma PT ve APTT sürelerinde önemli uzama, fibrinojen, D-dimer ve protein C düzeylerinde önemli artış, AT-III düzeyinde ise önemli azalma tespit edildi. Sonuç olarak sepsisli köpeklerde SAA, IL-1ß ve TNF? paramterelerinin yangısel olaylarda önemli rol aldığı belirlendi. Sepsisli köpeklerde tespit edilen hemostatik anormallikler dissemine intravaskuler koagulasyon (DİK) gelişimi ile ilgili olabilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Evaluation of acute phase proteins, some cytokines and hemostatic parameters in dogs with sepsis
    (KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2015) Ok, Mahmut; Er, Cenk; Yildiz, Ramazan; Col, Ramazan; Aydogdu, Ugur; Sen, Ismail; Guzelbektes, Hasan
    The aim of this study was to evaluate the alterations in acute phase proteins, cytokines and hemostatic parameters in dogs with sepsis and to determine the importance of these parameters in diagnosis of the sepsis. Thirty dogs with sepsis and 9 healthy dogs were used in this study. Anorexia, depression, lethargy, hyperthermia, tachycardia, tachypnea, congestion in the mucosal membranes, prolonged capillary refill time, and leukocytosis or leucopenia were identified in the dogs with sepsis. The serum interleukin-1 beta (IL-1 beta), tumor necrosis factor alpha (TNF-alpha), interferon gamma (INF-gamma), C-reactive protein (CRP), serum amyloid A (SAA), prothrombin time (PT), activated partial thromboplastin time (aPTT), antithrombin III (AT III), fibrinogen, protein C (PC), and D-dimer levels were measured in all dogs. We found that the serum IL-1 beta, TNF-alpha, INF-gamma, CRP and SAA concentrations were significantly elevated in dogs with sepsis as compared with healthy controls. In addition, the plasma PT and APTT levels were notably prolonged, the plasma fibrinogen, D-dimers and protein C concentrations were significantly increased. However, the antithrombin III activity was significantly decreased in the dogs with sepsis. In conclusion, the results of this study indicate that the SAA, IL-1 beta and TNF-alpha parameters play important roles in the inflammatory process in dogs with sepsis. The hemostatic abnormalities observed in dogs with sepsis may be due to the development of disseminated intravascular coagulation (DIC).
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Evaluation of clinical efficacy of gamithromycin in the treatment of naturally infected neonatal calves with cryptosporidiosis
    (Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2021) Ertürk, Alper; Ok, Mahmut; Sevinç, Ferda; İder, Merve; Ceylan, Onur; Ceylan, Ceylan; Durgut, Murat Kaan
    Amaç: Bu çalışmada kriptosporidiozis ile doğal olarak enfekte olmuş neonatal buzağıların tedavisinde gamitromisinin klinik etkinliğinin belirlenmesi amaç- lanmıştır. Gereç ve Yöntem: 5-20 günlük 20 diyareli neonatal buzağı oluşturdu. Kriptosporidiozis tanısı mikroskopik inceleme ve ELISA testi ile konuldu. Dışkıda gram başına 4 x 104 ile 15 x 106 arasında kriptosporidium ookisti görülen buzağılar çalışmaya dahil edildi. Hemogram ve kan gazları tedavinin başlangı- cında ve tedaviden sonra ölçüldü. Buzağılara subkutan olarak tek doz 6 mg/ kg dozunda gamitromisin uygulandı. İlacın etkinliği, 5. güne kadar ishalin durumu, ookist saçılımı ve vücut durumunun değerlendirilmesi ile takip edildi. Bulgular: Beşinci günde, altı tane buzağı dışkısında ookist saptanmazken, 11 buzağı dışkısında ookist sayısı önemli oranda azaldı. Tedavinin başlangıcında ve tedaviden sonra kan değerlerinde istatistiksel olarak belirgin fark (p<0.05) gözlendi. Öneri: Hem klinik iyileşmeye hem de dışkıdaki ookist sayısındaki azalmaya bağlı olarak, gamitromisinin kriptosporidiozis ile doğal olarak enfekte olmuş buzağıların tedavisinde orta derecede etkiye sahip olduğu belirlendi.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • 3
  • »

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim