Fars Dili ve Edebiyatı/Makale Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Kafkas ve Orta Asya Cumhuri?yetleri?nde Kalkınmanın Engelleri?(Selçuk Üniversitesi, 2005) Temizel, Ali; Reza, IneyetullahKafkaslarda ve Orta Asya cumhuriyetlerinde 20. yüz yılın iktisadi, ticari, ekonomik, siyasal, tarım, sanayi ve eğitim ve diğer tüm alanlarındaki yaşam kollarının Rusya’nın egemenliği altında geçtiği her kes tarafından bilinmektedir. Aşağıdaki bu çeviride 20. yüz yılda söz konusu bölgede yukarıdaki alanlarla ilgili durumlara işaret edilmekte ve arkasından 20. yüzyılın sonlarında bağımsızlığını kazanan bölge Cumhuriyetlerinin iktisadi, ticari, ekonomik, siyasal, tarımsal, sanayi ve eğitim alanlarında nasıl bir koşulla karşı karşıya kaldıkları vurgulanmaktadır.Öğe I?ran’da Türkçe Öğreti?mi?(Selçuk Üniversitesi, 2007) Temizel, AliBu çalışmada; İran’da Türkçe öğretiminin tarihçesi, İran’da Türkçenin öğretildiği mekanlar, Türkiye Cumhuriyeti Tahran Büyükelçiliği bünyesindeki Türkçe Öğretim Merkezi, bu merkezde yapılan faaliyetler, Tahran Allame-i Tabatabai Üniversitesi’ndeki Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, bu bölümün kuruluş tarihçesi, bölümün kurulması ile ilgili olarak Türkiye ve İran arasında yapılan mutabakat metni, bölümün resmi olarak açılışı esnasında İran’da bulunan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer’in Allame-i Tabatabaî Üniversitesi Fars Edebiyatı ve Yabancı Diller Fakültesini ve bünyesindeki Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü ziyareti esnasında dile getirdiği duygu ve düşünceleri, yine bölümün kurulması sırasında ve daha sonrasında karşılıklı yardımların yapılması amacıyla Ankara Üniversitesi ile Allame-i Tabatabaî Üniversitesi arasında yapılan Akademik İşbirliği Protokolü, bölümün öğrenci durumu, bölümde okutulan dersler, bölümde görev yapan öğretim elemanları gibi konulara değinilmiştir.Öğe Beyânu's-Sınâ'a İsimli Yazma Eserde Bulunan Zanaat Konusundaki Bazı Açıklamalar(Selçuk Üniversitesi, 2010) Caycı, Ahmet; Kunt, İbrahimThis research consists of manuscript which was written Abu'l-Fazl Hubeyş b. Ibrahim et-Tiflisi in 629/1231. In principle, this writing has a general reference work. It is composed twenty chapters. Chemistry, physics, together with issues such as to contain, has been devoted to issues of art and craft. For example, ores painting, water to export precious stones, various weapons construction, the mixture of colors, such as preparation of the ink and the pen issues are discussed in the knowledge era. The piece of art and craft groups in need of raw material is obtained from the ways in which their experiences are put forward. Expression information is owned, directly beyond the creation of a work of art, in general, to obtain the raw material is defined. Therefore, scientific and artistic activities of the Anatolian Seljuks refinement emphasized that the culture and civilization through the work of some of the issues that will be exposed.Öğe İran’da EFL Derslerinin Sözlü İletişimi ve Beceri ve Motivasyon Stratejilerine Yönelik Bir Araştırma(Selçuk Üniversitesi, 2010) Zadeh, Ali Hadavi; Temizel, Aliİran’da İngilizce öğrenme tutkusu artmaktadır. İran’da resmi rakamlar yaklaşık 8 milyon öğrencinin ortaokul, lise, üniversite ve özel dil eğitim kurumlarında ikinci bir dil olarak İngilizce öğrenmekte olduğunu göstermektedir. İran’da 14 yaşından sonra İngilizce öğrenimi zorunludur ve öğrenciler orta öğrenim düzeyinden 18 yaşında kadar İngilizce öğrenimine devam etmektedirler. 7 yıllık İngilizce öğretiminden sonra öğrencilerin İngilizce konuşma becerilerinin çok sınırlı kalması dikkat çekicidir. Bu makalenin konusu İran’daki EFL (orta öğretim) öğrencileri arasında üç yıllık İngilizce öğrenimleri esnasında, sekizinci yıl odaklı olmak üzere, motivasyonla ilgili tavsiyeler konusundaki bir araştırmadır. Bu makalenin amacı, Orta öğrenimdeki 3 yıllık İngilizce dersinde hedef dilde konuşmak ve iletişim kurmak olarak düşünülen sözlü iletişim becerilerinin önündeki engelleri araştırma ve İran’daki yabancı dil sınıflarında iletişimde karşılaşılan farklı motivasyon engellerini içeren bir literatür incelemesi sunmaktır. Ayrıca, İran’daki yabancı dil sınıflarında uygun motivasyon stratejilerini ortaya koymaktır. Daha sonra İran’da İngilizce öğretiminin arka planına ışık tutulacak ve İran’da İngilizce öğretiminin sorunlarını değerlendirdikten sonra, bazı pratik öneriler sunulacaktır. Yukarıdaki konuları göz önüne alarak bu araştırmada görüşme ve anket olmak üzere iki yöntem kullanıldı ve hem öğrenciler hem de öğretmenlerden en güvenilir ve doğru dönütleri almak için 7 farklı okuldan 111 öğrenci ile çalışıldı. İran eğitim ortamında en güvenilir ve doğru sonuçların alınmasını için bu iki yöntemin kullanılması uygun görüldü. Bu yolla, orta öğrenim esnasında öğrencilerin motivasyonunun mu azaldığını yoksa yöntemlerin mi öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılamadığını görmek istedik. Araştırmanın amaçlarına uygun olarak, bu araştırmada bilgi ve eylem için iki önemli entelektüel proje türü uygulandı ve aşağıdaki iki araştırma sorusuna cevap arandı: 1) İranlı öğrencileri yabancı bir dil olarak İngilizce konuşmaya ne motive etmektedir? 2) İran’daki sınıf ortamı için uygun motivasyon stratejileri nelerdir? Bu araştırma, İranlı öğrencilerin anadil konuşan öğretmenlerden yararlanamadığı ve ana dili konuşmayan öğretmenlerinin konuşmanın önemi üzerinde yeteri kadar durmadıkları sonucunu ortaya koymuştur. Bu sonuç, Orta Doğu ülkelerinde benzeri yeni araştırmalar yapılmasını gerekli hale getirmektedir.Öğe Mirza Cihanşah Hakikî ve Mevlâna, Ney ve Mevlâna’nın Mezarı Hakkındaki Şiirleri(Selçuk Üniversitesi Mevlâna Araştırma ve Uygulama Merkezi, 2007) Temizel, AliBu çalışmada, Mirza Cihanşah Hakikî’nin Türkçe-Farsça Divanı’ndan Mevlâna, Mevlâna’nın mezarı ve ney hakkında toplam altmış altı beyit şiir incelenmiş ve sunulmuştur. Giriş kısmında Mevlâna hakkında Osmanlı dönemi Anadolu Türk edebiyatı sahasında yapılan çalışmalara kısaca değinilmiştir. Mirza Cihanşah Hakikî’nin hayatından, devlet adamlığından, edebî kişiliğinden ve hüküm sürdüğü coğrafyadan bahsedilmiştir. Türkçe-Farsça Divanı’nın nüshaları ve bu divanlar üzerinde Türkiye, İran, İngiltere ve Ermenistan’da yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. Mirza Cihanşah Hakikî’nin Farsça Divanı’ndaki Mevlâna, Mevlâna’nın mezarı ve ney hakkındaki şiirleri, İran’da Fîrûz Refâhî Alemdârî tarafından yapılan neşirle Türkiye’de Veyis Değirmençay tarafından hazırlanan yayının karşılaştırılması yapılmıştır. Yapılan bu karşılaştırmalarda Fîrûz Refâhî Alemdârî’nin çalışması (Alemdârî, 2006: 40–45,133,152) esas alınmış ve bu kitap için “A”, Veyis Değirmençay’ın eseri (Değirmençay, 2004c: 9–12, 46, 55) için “D” işareti kullanılmıştır. Bu iki yayın arasındaki farklılıklar, dipnotta gösterilmiştir. Ayrıca, metindeki Farsça beyitlerin Türkçe tercümeleri da sunulmuştur.Öğe The Spread of The Mawlawiyya and The Reasons for Its Spread in The Aegean Region in The XVIth Century(Selçuk Üniversitesi Mevlâna Araştırma ve Uygulama Merkezi, 2007) Şimşekler, NuriAfyon, Kutahya, Denizli, Mugla and their surroundings, where the first Mawlawiyya culture settled with the visits of Mawl?n?, Sultan Walad and Ulu ?rif Chalabi in the XIIIth and the XIVth centuries, drew much attention after D?w?na Mahmad Chalabi, descendant of Mawl?n?, and his closest disciple Sh?hid? Dede’s travels in the XVI th century. These cities experienced their most brilliant period in the history in terms of Mawlawiyya. In the background of its political reasons, there lied the support shown to the Mawlawis and the Mawlawi Order by the Germiyanogullari, the most efficient dynasty in the region, who had kinship with the family of Mawl?n?, and by the Inanchogullari, from the dynasty of Germiyanogullari, and by the sons of S?hib Ata Fakhr al-D?n Ali, who was once the vizier of Seljuk Empire. They all supported the members of Mawlawiyya in Afyon and in its surrounding regions. Again, both physical and moral supports of shahz?dahs such as Sultan Alemsh?h, who had administrative tasks in Denizli and in its surrounding region, played an important role in this respect. Dawlat Kh?t?n was married to Sultan B?yezid and her sibling was the grandchild of Hizir Pasha and this means that they had a relation of kinship with the Ottoman Family. And the teachings of Sh?hid? and other disciples, as well as the lectures and sermons of D?w?na Mahmad Chalabi, who had also kinship with the Ottoman, as well as their explanation of the Mawlawiyya, had a great affect on the people of the region who then began to show tendency to the Mawlawiyya. And D?w?na Mahmad Chalabi’s lineage to Mawl?n? and his kinship with the politicians of the time made it possible for him to conduct himself freely as he wanted.Öğe Edirne Şehabeddin Paşa Camii haziresi mezar taşları / The tombstones located at the graveyard of Edirne Şehabettin Paşa Mosque(SELCUK UNIV, INST TURKISH STUDIES, 2019) Karademir, Murat.; Kunt, Ibrahim.In this study, 22 tombstones located at the graveyard of Edirne Sehabeddin Pasha mosque pertaining to the Ottoman Period were documented and scrutinized in terms of art history. The entire samples listed in the catalogue were photographed and their documentation were realized. The tombstones were evaluated one by one as to their characteristics in Turkish tombstone art. Of the 18 tombstones, 18 were ordinary ground stones, 3 were framed stones and 1 was sarcophagus. The oldest of these tombstones was dated 1648 A.D. whereas the latest was dated 1889 A.D. The stones were engraved with motives such as cypress, vitis, tulip, rose, flowers, curling branches and motifs. In addition to their aesthetic view, the Ottoman tombstones provide important information regarding professions, titles, and beliefs. The tombstones investigated in this study stand out to be simple exemplars that maintain the tradition of tombstone building in social, economic and cultural aspects.Öğe İspanya İran Araştırmaları Derneğinin sekizinci uluslararası kongresinin ardından(2018) Temizel, Ali[Abstract not Available]Öğe Beyşehir’de Moğol Emiri İsmail Ağa dönemine ait Farsça-Arapça sandukalar(2014) Kunt, İbrahim; Muşmal, Hüseyin; Çetinaslan, MustafaBeyşehir ve çevresi, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla birlikte Eşrefoğulları'nın merkezi olmuş, Eşrefoğulları'ndan sonra ise Moğol Emiri Halil Ağa-zâde İsmail Ağa'nın hâkimiyetine girmiştir. İsmail Ağa Beyşehir yöresinde yaklaşık 44 yıl (1335-1379) hüküm sürmüş ve bu dönemde gerek Beyşehir merkezinde gerekse Beyşehir'e bağlı bazı köylerde birtakım eserler yaptırmıştır. Beyşehir merkezindeki Vuslat Parkında iki, Vuslat Parkı devamındaki Sevgi adasında iki ve Eşrefoğlu Külliyesi içerisinde bulunan Yarım Türbe'de (Emir Türbesi) bir adet olmak üzere, Moğol Emiri İsmail Ağa dönemine tarihlenen toplam beş sanduka bulunmaktadır. Bu çalışmada Moğol Emiri İsmail Ağa dönemine tarihlenen söz konusu sandukalar, tarih, sanat tarihi ve dil özellikleri açısından incelenmiştir. Sandukaların baş taraflarında yer alan kimlik bilgileri ve ayak taraflarında yer alan vefat tarihi ile ilgili ifade ve bilgilerden hareketle söz konusu sandukaların XIV. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendiği görülmektedir. Sandukaların baş ve ayak taraflarındaki metinler Arapça, sağ ve sol cephelerindeki metinler ise bütünüyle Farsça olarak hazırlanmıştır. Sandukalar üzerinde yapılan incelemelerde, bunlardan iki tanesinin özgün yerinin İsmail Ağa tarafından yaptırılan Çilledar Sultan Zaviyesi olduğu kesin olarak anlaşılmıştır. Diğer üç sandukanın ise tarih, dil ve sanat özellikleri açısından yine İsmail Ağa döneminde yaptırılan Kalenderhâne ve Afşar Bey zaviyelerine ait olması muhtemeldirÖğe Esedullah Merdani Rahimi, Qaşqayi Sözlügü: Kaşkay Türkçesi-Farsça Sözlük(2008) Temizel, AliBu çalışmada, Esedullah Merdânî Rahîmî tarafından kaleme alınan Qaşqayî Sözlügü isimli Kaşkay Türkçesi- Farsça sözlük hakkında bir inceleme yer almaktadır. Eserin yazarı Esedullah Merdânî Rahîmî’nin hayatı ve Kaşkay Türkçesi çerçevesinde yaptığı çalışmaları hakkında kısa bir bilgi verilmektedir. Sözlüğün yazılış amacına ve düzenleniş şekline dair bazı açıklamalar sunulmaktadır. Ayrıca geçmişte ve bugünkü İran’da yaşayan Kaşkay Türklerinin kendi dil ve kültürlerine verdikleri öneme kısaca değinilmektedir.Öğe Emine Yeniterzi, Kubbe-i Hadra'nın Gölgesinde : Mevlana Celaleddin Rumi Üzerine Makaleler, Rumi Yayınları, İstanbul 2005,212s.(2006) Temizel, Ali.Bu çalışmada, Emine Yeniterzi tarafından değişik yer ve zamanlarda Mevlâna ve Mevlevîlik hakkında yazılmış veya sunulmuş makaleler ve bildirilerden meydana gelen Kubbe-i Hadrâ’nın Gölgesinde-Mevlâna Celâleddin Rûmî Üzerine Makaleler isimli kitap tanıtılmaktadır. Eser, sırasıyla şu makale ve bildirileri içermektedir: “Mevlâna’nın Tefekkür Dünyası ve İnsan”, “Mevlâna’nın Eserlerinde Örnek İnsan Olmaya Dair İkaz ve Tavsiyeler”, “Mevlâna’nın Sevgi Anlayışı”, “Mevlâna’nın Eserlerinde Öğreticilik ve Öğüt Anlayışı”, “Mevlâna’nın Eserlerinde Ahlâkî Unsurlar”, “Mevlâna’nın Eserlerinde Sabrın Hikmetleri”, “Mevlâna’da Çalışma ve Tevekkül”, “Mevlâna’nın Gayrimüslimlerle Diyalogu (The Dialog of Mevlana With Non-Muslims)”, “On Dokuzuncu Yüzyılda Konyalı Mevlevî Şairler”, “Kemal Edip Kürkçüoğlu’nun “Dâstân-ı Cenâb-ı Mevlâna” Manzumesi”, “Mevlâna ve İkbâl”, “Türk Basınında Mevlâna Enstitüsü”, “Tasavvufî Edebiyatımızda İnsan Sevgisi”.Öğe Bilime adanmış bir ömür Feridun Nafiz Uzluk ve arşivi hakkında bir araştırma(Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi, 2018) Taşdelen, SinanAslen bir tıp doktoru olan ancak bunun yanında sanata da yakın ilgisi olan Feridun Nafiz Uzluk XX. yüzyılın önemli Mevlana araştırmacılarından biridir. Kendi ifadesine göre anne tarafından Mevlevi soyundan gelmektedir. Uzluk’u Mevlevililk alanında çalışmaya iten sebeplerin başında Mevlevilik soyundan gelmesi ve gençlik yıllarını Mevlevi muhitlerinde geçirerek almış olduğu terbiyedir. Uzluk bu alanda yaptığı çalışmaların Mevlevilik alanında çalışan araştırmacılara yol gösterici olduğu asla inkâr edilemez. İyi bir arşivci olan Uzluk eline geçen her dokümanı itina ile saklamış ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamıştır. Vefatından sonra Selçuk Üniversitesi’ne bağışlanan arşivinin bir bölümü bugün pek çok araştırmacıya yol gösterdiği şüphesiz bir gerçektir. Bu çalışma hem Feridun Nafiz Uzluk’un Selçuklu Araştırmaları Merkezi’ne bağışlanan kütüphanesi hakkında tarihe bir not düşmek, hem de çeşitli alanlarda arşivci ve müellif olarak önemli hizmetler yapmış olan birinin tanıtımına mütevazi bir katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır.Öğe Anlatı içinde anlatı: Orhan Pamuk’un “Kırmızı Saçlı Kadın” eserinde doğu-batı sentezi(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2016) İlhan, Ülfet Dağ; Avcıoğlu, Gamze Gizem‚Kar? adlı eseri ile Nobel ödülü alan Türk edebiyatının çağdaş yazarlarından Orhan Pamuk, kaleme aldığı son eseri ‚Kırmızı Saçlı Kadın?da konu olarak Doğu ve Batı’nın önemli anlatılarını kullanmıştır. Bu eserde, Batı edebiyatının vazgeçilmez konularından olan Oidipus ve İran edebiyatının önemli eserlerinden biri olan Firdevsi’nin Şahname’sinde geçen ‚Rüstem ve Sohrab? hikâyesinden etkilenmiştir ve ‚Kırmızı Saçlı Kadın? eserinde bunları harmanlayarak bir bütün haline getirdiği görülmektedir. Pamuk, iki klasik hikâyeyi modern tarzda genişletip birleştirerek yeni bir eser kaleme almıştır. Bu çalışmada yazarın, bu iki hikâyeden ne derece etkilendiği, bu alışılageldik hikâyeleri yeni formatı ile nasıl kurguladığı ve bu kurgulamada ne gibi benzerlik ve farklılıkların görüldüğü karşılaştırmalı olarak ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır. Eser konu ve kurgu açısından irdelenecek ve Doğu ve Batı’ya ait anlatıların yeni bir eser oluşturmadaki etkisi metinlerarasılık bağlamında değerlendirilecektir.Öğe Beyşehir Eşrefoğlu Süleyman Bey Külliyesindeki türbelerde yer alan mezar taşları(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2014) Muşmal, Hüseyin; Kunt, İbrahim; Çetinaslan, MustafaBeyşehir Eşrefoğlu Süleyman Bey Külliyesi içerisinde bulunan iki türbede; Beyşehir ve çevresindeki farklı yapılar, mezarlık ve türbelerden getirilmiş çeşitli mezar taşları, sandukalar, kitabeler ve bazı mimari plastik parçalar yer almaktadır. Söz konusu taş ve mermer eserlerin bir kısmı bütün, bir kısmı ise parçalar halinde günümüze ulaşmış durumdadır. Bu çalışmada yalnızca türbelerde bulunan mezar taşları ele alınmıştır. Bazıları kırık durumda olan toplam 32 mezar taşı, tarih ve sanat tarihi ölçütlerine göre incelenmiş ve bu taşlar üzerinden genel bir değerlendirme yapılmıştır. Türbede yer alan mezar taşlarının önemli bir kısmı Osmanlı Türkçesi ile yazılmış olup, bazı mezar taşları Arapça ve Farsça dillerinde yazılmışlardır. Mezar taşları ele alınırken, Farsça? Arapça ve Osmanlı Türkçesiyle yazılmış olan metinler de günümüz Türkçesi’ne çevrilmiş ve yorumlanmışlardır. Bu çerçevede mezar taşlarında kimlik ve tarih bilgisine ulaşılabilenlerin bir kısmı hakkında kaynaklarda ve arşiv vesikalarında elde edilebilen bilgiler de değerlendirilmiştir.Öğe Esedullah Merdânî Rahîmî, Qaşqayî Sözlüğü: Kaşkay Türkçesi-Farsça Sözlük(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2008) Temizel, AliBu çalışmada, Esedullah Merdânî Rahîmî tarafından kaleme alınan Qaşqayî Sözlügü isimli Kaşkay Türkçesi- Farsça sözlük hakkında bir inceleme yer almaktadır. Eserin yazarı Esedullah Merdânî Rahîmî’nin hayatı ve Kaşkay Türkçesi çerçevesinde yaptığı çalışmaları hakkında kısa bir bilgi verilmektedir. Sözlüğün yazılış amacına ve düzenleniş şekline dair bazı açıklamalar sunulmaktadır. Ayrıca geçmişte ve bugünkü İran’da yaşayan Kaşkay Türklerinin kendi dil ve kültürlerine verdikleri öneme kısaca değinilmektedir.Öğe Ahmedî’nin Bedâyi’u's-Sihr Fî Sanâyi’i'ş-Şi’r isimli eserindeki Türkçe ve Farsça şiirleri(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2003) Temizel, AliXIV. yüzyılda Anadolu’da yetişen Türk şairlerinden Ahmedî (735/ 1334 -5- 815/1412-3)'nin bugüne kadar tespit edilen onbir eseri vardır. Bunlardan yedisi Türkçe ve dördü Farsça’dır. Bu makalede Ahmedî’nin Bedâyièu's-Siór fî äanâyièi'ş-Şièr adlı eserindeki kendisine ait bir Türkçe ve iki Farsça şiir ve bu şiirlerin edebi sanatların hangi konusuna örnek olarak kullanıldığı açıklandı. Ahmedî’nin adı geçen eserinin tespit edilen iki yazma nüshasının tanıtımı ve tavsifi yapıldı. Ayrıca Ahmedî’nin hayatı ve diğer Tükçe ve Farsça eserleri hakkında kısa bilgi verildi.Öğe S.Ü. Selçuklu Araştırmaları Merkezi Uzluk Arşivi’nde bulunan Veled Çelebi’ye yazılmış bazı mektuplar(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2001) Şafak, Yakup[Abstract not Available]Öğe Fars ve Türk aruzlarında yeknesak ve almaşık vezinler(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2000) Şafak, Yakup[Abstract not Available]Öğe Tuhfetü's-seniyye’de “Nevruz”(Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 1999) Öz, Yusuf[Abstract not Available]Öğe Süleyman Fikri Erten’in ‘İlm-i Belâgatdan Beyân ve Bedî‘ hulâsası adlı eseri(Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 2015) Kunt, İbrahim; Kunul, Bahar; TR119248Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Bosna’da dogup stanbul’da egitimini tamamlayan Süleyman Fikri Erten; bu karısık dönemde Lâzkiye ve Antalya’da ögretmenlik yapmıs, talyanlar Antalya’yı isgal ettiginde tarihî eserleri kaçırmalarına mani olmak için Osmanlı Devleti tarafından Antalya’da görevlendirilmistir. 1921- 1941 yılları arasında Antalya Müze Müdürlügü yapan yazar, yasının ilerlemesi nedeniyle 1941 yılında emekliye ayrılmıştır. Hırvatça, Sırpça, Almanca, Türkçe, Arapça ve Esperanto dillerini bilen Süleyman Fikri Erten, ömrü boyunca birçok esere imza atmıştır. Bu eserlerden biri de “ ‘1lm-i Belâgatdan Beyân ve Bedî‘ Hülâsası ” isimli eseridir. Antalya’daki Rum Kız Okulu’na Türkçe ögretmeni olarak atanınca, okulun ögrencilerine Türkçenin yazım ve konusma kurallarını daha iyi ögretebilmek içün yazdıgı bu eserde söz sanatlarından kısaca bahsetmis ve bunlarla ilgili manzum ve mensur örnekler vermiştir. Bu makalede; Süleyman Fikri Erten’in hayatı ve eserleri arastırılmıs, “ ‘İlm-i Belâgatdan Beyân ve Bedî‘ Hülâsası ” isimli eseri bugünkü harflere aktarılmıs, eserdeki Arapça ve Farsça ibâre ve beyitlerin anlamları verilmis, metinde geçen beyitlerin kime ait oldukları tarafımızdan eklenerek köseli parantez içinde [ ] belirtilmiştir. Metinde bazı yazım hataları vardır. Bazı yerlerde bu yazım hatalarını gidermek için köseli parantez içerisinde bazı kelime ya da ekler metne eklenmis, bazı yerlerde ise herhangi bir degisiklik yapılmamıstır. Metin hazırlanırken transkripsiyon alfabesi kullanılmamıs olmakla birlikte (ayn) harfi (‘) ve ? (sükûn hemze) harfi (’) isaretleriyle gösterilmistir.