Temel Eğitim/Makale Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 20 / 43
  • Öğe
    Matematiksel Problem Çözme ve Unsurları ile İlgili Lisansüstü Araştırmaların İncelenmesi: Bir Tematik Analiz Çalışması
    (Selçuk Üniversitesi, 2022 Aralık) Ergül, Ebru; Alp, Yasemin; Doğan, Mustafa
    Bu araştırmanın amacı 2017-2021 yılları arasında, Türkiye’deki lisansüstü öğrenim düzeyinde matematiksel problem çözme alanında yapılan tez çalışmalarının belirli ölçütler açısından incelenmektir. Bu amaçla “matematik ve problem”, “matematik ve problem çözme” ve “problem çözme” anahtar kelimeleri kullanılarak YÖK Ulusal Tez Merkezi veri tabanından 90 lisansüstü teze ulaşılmıştır. Ulaşılan tezlerin betimsel ve içerik analizleri yapılmıştır. Tezlerin incelenmesinde araştırmacılar tarafından oluşturulan tematik analiz matrisi kullanılmıştır. İnceleme sonucunda ortaya çıkan bulgular tablolar halinde frekans değerleri ile birlikte paylaşılmıştır. Ayrıca bulguları açıklayıcı birtakım yorumlar yapılmış ve yorumlar içerisinde yüzdelik değerlere yer verilmiştir. Araştırma sonuçları lisansüstü düzeyde matematiksel problem çözme alanında yapılan en fazla çalışmanın yüksek lisans tezi olduğunu; bu alanda yapılan lisansüstü çalışmaların son yıllarda azaldığını göstermiştir. Araştırmaların çoğunun temel amacının değişkenler arası ilişkileri incelemek olduğu tespit edilmiştir. Matematik öğretim programına göre tüm öğrenme alanlarının çalışmalara konu edildiği ve en çok izlenen yolun nicel yöntemler olduğu bulunmuştur. Ağırlıklı olarak ortaokul öğrencilerinin katılımcı olarak seçildiği, araştırma verilerinin genellikle test-ölçek, ölçek-envanter, görüşme-test ve görüşme-envanter gibi iki tür ölçme aracı kullanılarak toplandığı tespit edilmiştir. Değişkenler arası ilişkilere odaklanan araştırmaların sonuçlarının pozitif ilişkiyi işaret ettiği görülmüştür. Matematiksel problem çözme alanındaki yeterlilik düzeyine odaklı çalışmaların sonuçları katılımcıların net bir durumu yansıtır özellikte olmadığını göstermiştir. Bağımsız bir değişkenin problem çözme ve unsurları üzerinde etkisini tespit etmeye yönelik yapılan çalışmaların sonuçlarında ise bağımsız değişkenlerin etkili olduğu bulunmuştur. Tezlerin büyük bir çoğunluğu hem kendi sonuçları hem de ileri araştırmalar için öneriler sunmuştur.
  • Öğe
    Engelli Çocuğu Olan Annelerinin Sürekli Kaygı Düzeyi İle Durumluk Kaygı Düzeylerinin Karşılaştırılması
    (Selçuk Üniversitesi, 2008) Doğru, S. Sunay Yıldırım; Arslan, Emel
    Bu araştırmada, engelli çocuğu olan annelerin sürekli yaşadıkları kaygı düzeyleri ile çocukları ile birlikte sosyal ortamda (alışveriş, lokantada yemek yeme, çocuklarını kuruma götürme gibi) geçirdikleri zamandaki durumluk kaygı düzeylerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemini, çocukları bir özel eğitim kurumuna devam eden 51 anne oluşturmaktadır. Araştırma verileri Spielberger’in Sürekli-Durumluk Kaygı Envanteri ile engelli çocuğu olan annelerin yaşadıkları kaygı düzeylerinin belirlenmeye çalışılmıştır. Anneler ile ilgili sosyo-demografik bilgi elde etmek için 10 soruluk bir bilgi formu kullanılmıştır. Araştırma sonunda annelerin çoğunluğunda sürekli kaygı durumuna rastlanmıştır. Ayrıca, annelerin eğitim durumlarına göre kaygı düzeylerinin artış gösterdiği belirlenmiştir.
  • Öğe
    Sosyal Bilgiler Öğretiminde Probleme Dayalı Öğrenmeyi Kullanmanın Öğrencilerin Başarısına ve Tutumlarına Etkisi
    (Selçuk Üniversitesi, 2007) Çiftçi, Sabahattin; Meydan, Ali; Ektem, Işıl Sönmez
    Bu çalışmanın amacı, ilköğretim 6. sınıf Sosyal Bilgiler öğretiminde probleme dayalı öğrenmenin öğrencilerin, başarı ve tutumlarına etkisini incelemektir. Araştırma 2004-2005 öğretim yılının birinci yarıyılında Meram Sare Özkaşıkçı İlköğretim Okulunda toplam 40 öğrenci ve birbirlerine denk iki sınıf üzerinde yürütülmüştür. Ölçekler araştırmadan önce ön test uygulamadan sonrada son test olarak uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin çözümlenmesinde t test kullanılmıştır. Araştırma sonunda deney ve kontrol grubu öğrencilerinin, başarı ve tutumları arasında deney grubu lehine anlamlı bir farklılık bulunmuştur.
  • Öğe
    Bazi Kişisel Özelliklerine Göre Okulöncesi Eğitim Kurumlarına Devam Eden Çocukların Babalarının Babalığa Yönelik Tutumları
    (Selçuk Üniversitesi, 2007) Seçer, Zarife; Çeliköz, Nadir; Yaşa, Songül
    Bu çalışmanın amacı, okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaş grubu çocukların babalarının babalığa yönelik tutumları ile bazı kişisel özelliklerinin babalığa yönelik tutumları üzerindeki etkisini belirlemektir. Araştırma, çocukları okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 285 baba üzerinde yürütülmüştür. Veriler “Ebeveynliğe Yönelik Tutum Ölçeği- Baba Formu” kullanılarak toplanmıştır ve F testi, t testi ve Tukey testiyle analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, babaların yaşının, eğitim düzeyinin ve sahip olduğu çocuk sayısının babalığa yönelik ilgisini, ilk baba olma yaşının, yeterlilik algısını, doyumunu ve genel tutumunu, eğitim düzeyininde yeterlilik ve genel tutumunu etkilediği görülmektedir. Babaların erken çocukluk dönemindeki çocuğun pek çok gelişim alanını etkilediği düşünüldüğünde babalığa yönelik tutumlarının olumlu olması büyük önem taşımaktadır. Böylellikle babanın bu rolü yerine getirirken mutlu olması sağlanacak ve aile kurumunun işleyişine baba aracılığıyla katkıda bulunulacaktır.
  • Öğe
    Ego Kimlik Süreci Ölçeğinin Türkçeye Uyarlama Güvenirlik ve Geçerlik Çalışması
    (Selçuk Üniversitesi, 2008) Arslan, Emel; Arı, Ramazan
    Bu araştırmada Ego Kimlik Süreci Ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanması, geçerlik ve güvenirliğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ego Kimlik Süreci Ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanması, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları 228 üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıştır. Ego kimlik süreci ölçeği, Balistreri, Busch-Rossnagel, ve Geisinger tarafından 1995 yılında geliştirilmiştir. Ölçek toplam 32 sorudan oluşmaktadır ve 6’lı likert tipi bir ölçektir. Ölçeğin güvenirliği Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı ve testin tekrarı yöntemleriyle yapılmıştır. Geçerliği ise kapsam geçerliği yolu ile bulunmuştur. Elde edilen bulgular, Ego Kimlik Süreci ölçeğinin Türk öğrenciler üzerinde geçerli ve güvenilir olarak kabul edilebilir düzeyde olduğunu ve kullanılabileceğini göstermektedir.
  • Öğe
    Erikson’un Psikososyal Gelişim Dönemleri Ölçeğinin Türkçe’ye Uyarlama, Güvenirlik Ve Geçerlik Çalışması
    (Selçuk Üniversitesi, 2008) Arı, Ramazan; Arslan, Emel
    Bu araştırmada, Erikson’un psikososyal gelişim dönemleri ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanması, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları 233 üniversite öğrencisi üzerinde yapılmıştır. Ölçeğin güvenirliği Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı ve testin tekrarı yöntemleriyle yapılmıştır. Geçerliği ise kapsam geçerliği yolu ile bulunmuştur. Elde edilen bulgular, Erikson’un psikososyal gelişim dönemleri ölçeğinin Türk öğrenciler üzerinde geçerli ve güvenilir olarak kullanılabileceğini göstermektedir.
  • Öğe
    Oğlu Emin Akif Ersoy’un Anlatımlarıyla Mehmet Akif Ersoy’un Millî Mücadeleye Katılması ve Bazı Hususiyetleri
    (Selçuk Üniversitesi, 2008) Akandere, Osman
    İstiklâl Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından 16 Mart 1920 de işgal edilmesi üzerine Anadolu’ya geçmeye karar vermiştir. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlatılan Türk Millî Mücadele hareketine katılmak amacı taşıyan bu geçişte yanında oğlu Emin Akif Ersoy’da yer almıştır. Mehmet Akif’in oğlu Emin Akif o tarihlerde 13(on üç) yaşındadır. İstiklâl mücadelesine katılmak için babasıyla birlikte Anadolu’ya geçmiş ve zafere kadar da yanında kalmıştır. Bilahare de birlikte Mısır’a gitmişlerdir. Daha sonra Türkiye’ye dönen Emin Akif Ersoy, Milli şairimiz Mehmet Akif’in bilinmeyen taraflarını ortaya koyan hatıralarını anlatmıştır. Emin Akif Ersoy, Millî Mücadele yıllarında babası Mehmet Akif tarafından “büyük bir gaza” olarak telakki edilen bu savaşa babası ile hangi şartlar altında katıldığını, Anadolu’ya geçtikleri ilk günlerde neler yaptıklarını anlatmıştır. Bu anlatımları arasında özellikle de babası Mehmet Akif’in az bilinen hususiyetlerini belirtmeye çalışmış, bu hususiyetlerle ilgili çarpıcı örnekler vermiştir.
  • Öğe
    Okul Öncesi Dönemdeki Çocuklarin Bilişsel Stillerine Göre Ahlaki ve Sosyal Kural Anlayışları
    (Selçuk Üniversitesi, 2008) Yaşa, Songül; Seçer, Zarife; Çeliköz, Nadir
    Bu araştırmada, okul öncesi dönemdeki hızlı doğrucu, yavaş doğrucu (reflektif), hızlı yanlışçı (impulsif) ve yavaş yanlışçı çocukların ahlaki ve sosyal kural anlayışları karşılaştırılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Erzurum İl merkezindeki ilköğretim okullarının anasınıflarına devam eden beş-altı yaş grubu 300 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmada Smetana (1981) tarafından geliştirilen çocukların ahlaki ve sosyal kural anlayışlarını değerlendiren 10 resim kullanılmıştır. Çocukların hızlı doğrucu, yavaş doğrucu, hızlı yanlışçı ve yavaş yanlışçı bir bilişsel stile sahip olup olmadığını belirlemek içinde Wright (1971) tarafından geliştirilen Kansas Okul Öncesi Çocuklar İçin Düşünsellik-İç tepisellik Ölçeğinin A formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler t testi kullanılarak analiz edilmiştir.
  • Öğe
    Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın IV. Hükümeti Döneminde Kuvâ-yı Milliye İleri Gelenleri Hakkında Verilen İdam Kararları
    (Selçuk Üniversitesi, 2008) Akandere, Osman
    Damat Ferit Paşa önceki dönemlerinde olduğu gibi IV. Sadaretinde de Kuvâ-yı Milliyecilerin tenkil edilmesi yönünde çalışmalar yürütmüştür. Öncesinde “İttihatçılık”, “Bolşeviklik”, “Yalancı Milliyetçilik”le itham ettiği Kuvâ-yı Milliyecileri, IV. Sadaretinde “Hükümetin Beyannamesi”, “Padişahın Hatt-ı Hümayunu” ve Şeyhülislam Dürrizâde Abdullah Efendi’ye çıkartmış olduğu “Fetvâ-yı Şerife” aracılığıyla etkisiz hale getirmeye çalışmıştır. Özellikle Dürrizâde’nin çıkardığı Fetvâ-yı Şerife aracılığıyla Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları; “dinsizlik”, “devlete ve millete düşmanlık”la suçlanmış, nihayetinde de öldürülmelerinin “farz” olduğu Anadolu insanına duyurulmuştur. Böylelikle halkın dinî duyguları siyasî hesaplar uğruna kullanılmaya çalışılmıştır. Damat Ferit Paşa bütün çabalarına rağmen üstesinden gelemediği Kuvâ-yı Milliye Hareketi’ni bu sefer hukukî yönden mahkûm etme yolunda çalışmalara girişmiştir. Öncelikle 1. Divân-ı Harbi Örfi’nin başına Nemrut Mustafa Paşa’yı getirmiş ve Kuvâ-yı Milliye Hareketi’nin lider kadrosu hakkında yargılama sürecini başlatmıştır. İlk olarak Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları gıyaben yargılanmışlar ve “Mülkiye Ceza Kanunname-i Hümayunu” gereğince “idamlarına” karar verilmiştir. Ardından Fevzi Paşa, onun ardından da aralarında İsmet Bey, Rıza Nur ve Hamdullah Suphi gibi önemli simalarında bulunduğu 17 kişi yargılanmış ve “idama” mahkûm edilmişlerdir. Böylelikle Büyük Millet Meclisi’nin ilk İcra Vekilleri Heyeti üyeleri, başkanı Mustafa Kemal Paşa da dâhil olmak üzere 1. Divân-ı Harbi Örfi tarafından idama mahkûm edilmiştir. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının haricinde daha pek çok kişi Kuvâ-yı Milliye’ye mensubiyetleri dolayısıyla Divân-ı Harbi Örfice çeşitli cezalara çarptırılmıştır. Nihayetinde de Damat Ferit Paşa’nın “idam kararı” verme girişimleri başarılı olamamış, amacına ulaşamamıştır.
  • Öğe
    Montessori Eğitimi Alan ve Almayan Anaokulu Öğrencilerinin Sosyal Becerilerinin Karşılaştırılması
    (Selçuk Üniversitesi, 2008) Koçyiğit, Sezai; Kayılı, Gökhan
    Bu araştırma, Montessori yöntemi ile eğitim alan ve normal müfredat ile eğitim alan anaokulu çocuklarının sosyal becerilerini karşılaştırmaya yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmanın katılımcıları, 2007–2008 yıllarında Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi İhsan Doğramacı Uygulama Anaokulunda eğitim gören 122 anaokulu öğrencisinden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak Merrell (1994) tarafından geliştirilen "Anasınıfı ve Anaokulu Davranış Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, Montessori yöntemiyle eğitim alan anaokulu öğrencilerinin normal müfredata göre eğitim alan anasınıfı öğrencilerinden Sosyal İşbirliği, Sosyal Etkileşim ve Sosyal Bağımsızlık alt boyut puanlarında anlamlı düzeyde farklılık olduğu görülmektedir.
  • Öğe
    Yaratıcı Drama İle Bütünleştirilmiş İletişim Becerileri Eğitiminin Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü Öğrencilerinin İletişim Becerilerine Etkisinin İncelenmesi
    (Selçuk Üniversitesi, 2010) Arslan, Emel; Erbay, Filiz; Saygın, Yeliz
    Bu araştırmada, yaratıcı drama ile bütünleştirilmiş iletişim becerileri eğitiminin, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi bölümü öğrencilerinin iletişim becerilerine etkisinin olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, “öntest-sontest kontrol gruplu deneme modeli” ile çalışılmıştır. Araştırmanın örneklemi Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Öğretmenliğinde okuyan öğrencilerden oluşmaktadır. Deney grubu 24 öğrenciden, kontrol grubu 24 öğrenciden oluşmaktadır. Deney grubu öğrencilerine 8 hafta boyunca 90 dakikalık yaratıcı drama ile bütünleştirilmiş iletişim becerileri eğitim programı uygulanmıştır. Uygulanan eğitim programında, öğrencilerin iletişim becerilerini geliştirebileceği düşünülen tanışma, kaynaşma, kendini ve duygularını tanıma, anlama, duyguları ifade edebilme, kendine ilişkin farkındalık geliştirme, gruba uyma, liderlik yapma, lideri izleme, grubun devamlılığı için strateji geliştirme, göz kontağı kurabilme, jest ve mimikleri kullanma, beden dilini kullanma, sözsüz iletişim, kendine ve gruba güven duyma, iletişimin kendisi için anlamını ifade etme, başkalarını anlama, empati kurabilme, farklı açılardan bakabilme, iletişim engellerini tanıma ve çözüm getirebilme ve dinleme becerilerinin geliştirilmesi hedeflenmiş ve programda bu becerilere yer verilmiştir. Deney ve kontrol gruplarına eğitim programı öncesi öntest , 8 hafta sonunda da sontest uygulanmıştır. Veri toplama aracı olarak, öğrencilerin iletişim becerilerini ölçmek amacıyla Korkut (1997) tarafından yetişkinlere uyarlanan “İletişim Becerileri Değerlendirme Ölçeği (İBDÖ)” kullanılmıştır. Ölçek 25 maddeden oluşan ve “her zaman (5), sıklıkla (4), bazen (3), nadiren (2), hiçbir zaman(1)” şeklinde sıralanan 5’li likert tipi bir ölçektir. Ölçekten alınan yüksek puan öğrencilerin iletişim becerilerinde daha başarılı olduklarını göstermektedir. Verilerin analizinden elde edilen bulgular yaratıcı drama yöntemi ile verilen iletişim becerileri eğitiminin öğrencilerin iletişim becerileri puanlarını yükselttiği sonucunu ortaya çıkarmıştır.
  • Öğe
    Argümantasyon Tabanlı Bilim Öğrenme (ATBÖ) Yaklaşımının Kullanıldığı Sınıflarda Argümantasyon ve Soru Yapılarının İncelenmesi
    (2012) Günel, Murat; Kıngır, Sevgi; Geban, Ömer
    The purpose of this study was to analyze the argument-based inquiry approach implementations with respect to questioning in the classrooms. In addition, the study aimed to explore the relationship between levels of questioning and negotiation of ideas. The study was conducted with three teachers and 146 students. The video transcripts obtained from these teachers' classrooms were analyzed through discourse analysis. The findings indicated that teachers' questioning and implementation level are two crucial factors in starting and sustaining the negotiation of ideas in science classrooms. In addition, a relationship was detected among teachers' questioning patterns, number and type of questions generated by students. Finally, the talk moves used by the teacher facilitated students' talk and negotiation.
  • Öğe
    İlköğretim I. kademede kaynaştırma eğitimi uygulamalarının sınıf öğretmenlerinin görüşlerine göre değerlendirilmesi
    (2012) Cankaya, Özlem; Korkmaz, İsa
    Kaynaştırma eğitimi uygulamalarına ilişkin kanuni çalışmalar 1997 yılında başlamasına rağmen 2006 yılındaki Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği (ÖEHY) çalışmalarına kadar istenilen sonuçlar elde edilememiştir. Fakat 2006 yılından itibaren uygulamaya ağırlık verilmeye başlanmıştır. Bu çalışmaya 2009 2010 Eğitim- Öğretim yılında Konya il ve ilçelerindeki İlköğretim Okullarında görev yapan ve kaynaştırma öğrencisi bulunan I. kademe ki 200 sınıf öğretmeni katılmıştır . Bu çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan Kaynaştırm a Eğitimi Uygulamalarına İlişkin Öğretmen Görüşlerini Değerlendirme Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek 6 bölümden oluşmaktadır. Öğretmenler kaynaştırma eğitimi uygulamalarına ilişkin tutumlarının genelde olumlu olduğunu, kaynaştırma uygulamalarının da ilişkili kişilere olumlu etkileri olduğunu belirtmişlerdir. Kaynaştırma eğitimi uygulamalarına katılan sınıf öğretmenlerinin yarısının konuyla ilgili herhangi bir eğitim almamalarına rağmen konuyla ilgili yeterli teorik ve uygulamaya yarayan bilgilere sahip oldukları görülmektedir. Öğretmenlerin uygulamada karşılaştıkları ön önemli surunlar ise sınıfların kalabalık olması, sınıflarda birden fazla kaynaştırma öğrencisinin olması ve eğitimsel materyallerin yetersizliğidir. Diğer yandan bu çalışmaya katılan sınıf öğre tmenlerinin kaynaştırma eğitimi uygulamasının öğretmenlere ilave sorumluluklar getirmekle beraber sınıf yönetiminde zorlandıklarını ifade etmişlerdir.
  • Öğe
    Okul öncesi eğitim kurumlarında çalısan usta öğreticilerin öğretmenlik yeterliklerinin çesitli değiskenler açısından incelenmesi: Tokat ili örneği
    (2011) Sapsağlam, Özkan; Kabadayı, Abdulkadir
    Bu arastırmada, okul öncesi eğitimi kurumlarında öğretmen görev ve sorumluluğuyla çalısan kadrosuz usta öğreticilerin iyi bir okul öncesi eğitimi öğretmeninin sahip olması gereken yeterliklere ne düzeyde sahip oldukları ve sahip olunan öğretmen yeterliklerinin yas, mezuniyet durumu, is deneyimi gibi değiskenlere bağlı olarak değisip değismediği arastırılmıstır. Arastırmanın evrenini Tokat il merkezi ve ilçelerinde görevlendirilen kadrosuz usta öğreticiler olusturmaktadır. Arastırmanın örneklemini ise, Tokat ilinde bulunan özel ve resmi okul öncesi eğitimi kurumlarında görev yapan 125 (yüz yirmi bes) usta öğretici olusturmaktadır. Arastırma verilerinin toplanmasında, Gökçe (1999) tarafından gelistirilen ve arastırmacı tarafından uyarlanan “Yeterlik Anket Formu” kullanılmıstır. Anket ile toplanan verilerin analizinde Kruskall Wallis testi ve SPSS 15,0 paket programı kullanılmıstır. Okul öncesi eğitimi öğretmenlerinin sahip olması gereken temel yeterlikler, 7 yeterlik alanında toplam 68 yeterlikten olusmaktadır. Arastırma bulguları doğrultusunda asağıdaki sonuçlara ulasılmıstır. Usta öğreticilerin öğretmen yeterliklerine “oldukça” düzeyinde sahip oldukları tespit edilmistir. Yeterliklere sahip olma düzeylerine bakıldığında; “Mesleki-Kisisel Yeterliklere” en yüksek düzeyde, “Program Gelistirme ve Değerlendirme Konusunda Sahip Olunması Gereken Yeterliklere” ise en düsük düzeyde sahip oldukları görülmüstür. Sahip olunan yeterliklerin yas, mezuniyet durumu, is deneyimi gibi değiskenlere bağlı olarak değisip değismediğine bakıldığında; sahip olunan yeterliklerin “yas ve mezuniyet durumuna” göre değismediği ve anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmistir (p0,05). Sahip olunan yeterliklerin “is deneyimine” göre değisip değismediğine bakıldığında ise is deneyimi fazla olanlar lehine anlamlı bir fark tespit edilmistir (p 0,05).
  • Öğe
    Some Examination of the Education Perception of Teachers Working in Primary Education
    (ELSEVIER SCIENCE BV, 2010) Kenanlar, Selva; Musta, Muammer C.
    The purpose of the study is analyzing the education perception philosophic and ideological bases of teachers who are employed in elemantary schools located in Konya, Turkey depending on some variables. The research was executed in accordance with scanning model. In accordance with obtained results; Pragmatism is dominant in education perception of teachers. Depending on gender and age variable, it has been seen that there is differentiation at the education perception of teachers. This survey is quoted from master thesis.
  • Öğe
    Social Skills and Problem Behaviours of Children with Different Cognitive Styles Who Attend Preschool Education
    (AUSTRALIAN ACAD PRESS, 2010) Seçer, Zarife; Çeliköz, Nadir; Koçyiğit, Sezai; Seçer, Fahri; Kayılı, Gökhan
    The study investigated whether social skills and problem behaviours of preschool children differ according to their cognitive styles. The sample group included 366 six-year-old children who attend preschools in Konya. Form A of the Kansas Reflection-Impulsivity Scale for Preschoolers (KRISP), developed by Wright (1971), was used to determine whether the participants had reflective or impulsive cognitive styles, while Preschool and Kindergarten Behaviour Scales (PKBS), developed by Merrell (2003), were used to evaluate social skills and problem behaviour dimensions. Results found that impulsive children were less efficient than reflective children in regards to their social cooperation and social interaction skills, and they exhibited more problem behaviours like self-centred/explosive behaviours, lack or attention/hyperactivity, antisocialism/aggression and social withdrawal.
  • Öğe
    Prospective Teachers' Metaphorical Conceptualizations of Learner
    (Pergamon-Elsevier Science Ltd, 2010) Saban, Ahmet
    This study investigated the metaphorical images that prospective teachers in Turkey formulated to describe learners. Participants (N = 2847) completed the prompt "A student is like ... because ... " to indicate their conceptualizations of learner. Data were analyzed both qualitatively and quantitatively. Altogether 98 well-articulated metaphorical images were identified and 12 conceptual themes were developed. Significant associations were detected between teacher trainees' gender, programme type and status in programme, and the 12 conceptual themes. Metaphors provided a cognitive lens into prospective teachers' thinking and cognition. Implications for teacher education and further research are discussed.
  • Öğe
    Evaluation of the Skills of 5th Grade Primary School Students’ High-Order Thinking Levels in Reading
    (Elsevier Science Bv, 2010) Pilten, Gülhiz
    It is possible to suppose that the highest level among the reading skills is the one when students become able to deal with the texts to such high order thinking levels as synthesis, analyzing, interpreting and evaluating as long as the ultimate purpose of reading education is so. Keeping this in mind, we determined the questioning sentence of the study as "At What level are the Primary school 5th grade students' high-order thinking skills (evaluation, synthesis, analysis, interpretation) in reading?" The study was designed to be qualitative. Observation and interview methods were used to gather all the data. Six students were interviewed and surveyed. This lasted through 5 weeks. According to the findings of the surveys, it has been stated that, most of the students' performanses referring to; 1. the evulation skills are high, 2. the synthesis skills are mean, 3. the anallysis skills are mean, 4. the interpretation skills are low.
  • Öğe
    Evaluation of the Structures of the Texts Taking Place in the Textbook Turkish, Grades 1–5, for Primary Schools According to Their Sorts
    (Elsevier Science Bv, 2010) Sulak, Süleyman Erkam; Pilten, Gülhiz
    The aim of this study is to evaluate the structures of the texts taking place in the Textbook Turkish, Grades 1 - 5, according to their sorts. In this study, which possesses a narrative feature, general combing model was used. The universe of this study consists of the textbooks Turkish made a decision by National Educational Ministry to be studied in the grades 1 - 5 of the primary schools. From the text books, 3 textbook for each grade level was randomly selected The narrative and informative texts taking place In totally 15 books form the sample population of the study. As a data collecting tool, using an evaluation form the structures of the narrative texts and an evaluation form the structures of the informative texts, 432 texts were examined one by one in terms of their sorts and looked at their distribution according to their sorts and at what rates they possess the structural elements. According to the findings obtained during study, it was determined that 143 of 432 texts were narrative, 158 informative and 131 poems. In all narrative texts, it was seen that there were the elements of stage and main character, but that there was no the other narrative elements (beginning event, problem, the attempts for solving the problem, conclusion, main idea, reaction) in this rate. Generally, in all of informative texts, it was determined that descriptive sort of texts were included and that the other sorts (Putting in order chronologically, cause - effect, comparison - Making an analogy, solving problem) were not included adequately in the textbooks.
  • Öğe
    Evaluation of Metacognitive Knowledge of 5th Grade Primary School Students Related to Non-Routine Mathematical Problems
    (Elsevier Science Bv, 2010) Pilten, Pusat; Yener, Dündar
    Flavell (1979; 1981) considers metacognitive knowledge as one of the components of metacognition and defines it as "a person's own cognition or his general knowledge of cognition". One of the topics in which metacognitive knowledge plays an important role is mathematical problem solving. Aim of this study is to evaluate metacognitive knowledge which 5th grade primary students use. The study is qualitative and has been fulfilled in 2009- 2010 autumn semester. Some of the results obtained from the research findings are as follows: Average points of all the students for their; procedural knowledge are very high; declarative knowledge are above the mid-level; conditional knowledge are below the mid-level.